Bergama Halıları

Geleneksel motiflere bağlı Bergama halılarında kûfi bordürden başka, Selçuklu halılarındaki geometrik motifler de kullanılmıştır. Ayrıca, geometrik taslağa uygun düşecek biçimde stilize edilmiş bitkisel motiflere de zaman zaman yer verilmiştir.

Seccadeler

XVII. yy’dan başlayarak Anadolu’da geniş ölçüde yaygınlaşan seccadeler, halıların en önemli gruplardan birini oluşturur. Bunların en eski örneklerinin ne zamana uzandığına ve mihrap motifinin ne zaman kullanılır olduğuna ilişkin kesin kanıtlar yoktur. XV. yy’dan kalma iki seccade örneği mihrap biçimlerini içerir.
XVII. yy. sonrası seccadelerinden günümüze pek çok örnek kalmıştır. Bunlarda, kandilden başka, ibrik ve yaprak motiflerine de rastlanır. XVII. yy’m sonlarına doğru özellikle Gördes seccadeleri, kıvrak hatlarla çizilmiş mihrap nişleri ve iki taraftaki dekoratif sütuncuklarıyla dikkati çeker. Bunlara Marpuçlu Gördes adı verilir. Çubuklu, İbrikli diye anılan türleri de bulunur; mihrap zemini hep renklidir. Lacivert zeminli olanları çok değerlidir. Sonra sırayla mavi, kırmızı ve yeşil zeminli olanlar gelir. Beyaz zeminlileri çok ender olarak bulunur. Kız Gördes denilen seccadelerin de gelin çeyizi olarak yapıldığı söylenmektedir. Bunların renkleri krem, kırmızı ve mavidir; çifte mihraplı olarak dokunmuşlardır. Kula seccadeleri mat renklidir ve mihrapları daha yalındır. Bordürleri çeşidi ince şeritlerle doldurulmuştur. Bunlarda sarı, mavi, kırmızı renkler çok kullanılmıştır. Bordürleri çok geniş olarak dokunmuş olanlarına da rastlanır. Ladik seccadelerinin renkleri parlak, mihrapları da yalındır. Mihrabın alt ve üstünde sıralanan uzun bir sap halindeki çiçek ve ağaç motifleri tipik bir görünümdedir. Kırmızı ve koyu mavi renk çok kullanılmıştır. Sonraki dönemlerde yapılanlarda merdivenli mihrap nişi görülür.

Gördes seccadelerin deki biçimlerin, Bergama etkisiyle sürdürüldüğü Milas seccadelerinde, zemin, genellikle koyu şeftali kırmızısıdır; bordürleri sarı ve yeşildir. Mihrabın üst kısmının zemini, bir baklava görünümündedir. Milas seccadelerinin en belirgin özelliği, bordür şeriflerinde görülen parlak sarı rengin kullanılmasıdır. iki ya da üç tonda kırmızı rengin kullanılması, Kırşehir seccadelerinde tipik bir özelliktir. Çift çizgili mihrabıyla Kırşehir seccadeleri çok tanınmıştır; marpuçlu türden olanları da vardır. Egemen olan renkler, kırmızılardan sonra yeşil ve kremdir. KİLİMLER. Türk halı sanatına bağlı olarak, seccadelerden sonra yer alan kilimler çok çabuk yıprandığı için, eski kilim parçalarından günümüze pek bir şey kalmamıştır. Konya müzesinde koyu mavi, sarı ve gri renklerin egemen olduğu, ama çokça yıpranmış bir durumda eski bir kilim saklanabilmiştir. XVII. yy’ın son döneminden kaldığı varsayılan bu kilimden başka, öbür eski kilimlerin geçmişi en çok iki yüz yıllıktır. Bunlarda da, daha önceki dönemlerin kilim örnekleri sürdürülmüştür. Parlak ve canlı renkleri, özgün desenleriyle Anadolu el sanatlarının ürünü olan kilimler, günümüzde üstün bir sanat değeri taşıdıklarım belli ederler. Sağlam bir renk zevki ve köşeli motifleriyle dikkati çekerler.

Türk halı sanatı, sağlam bir geleneğe dayanan tekniği ve taşıdığı motifleriyle, XVII. yy’da başlayan gerilemeye karşı koymayı başarmış, gelişmesini XIX. yy’ın sonuna dek sürdürmüş, her yeni halı tipi, bir öncekini aşarak, yeni ve zengin bir örneğin oluşmasını sağlamıştır. Böylece bu sanat, kendi içindeki kapalı gelişimiyle zengin bir çeşitlilik kazanmıştır. Türk halı sanatının XIII. yy’dan XX. yy’a dek süren gelişmesindeki başlıca etken, köklü gelenek ve yaratıcı gücün üstünlüğüdür. XIX. yy’m sonlarında Hereke’de yüz tezgâhlık bir halıhane çahşmaya başlayınca, Türk halı sanatı da makineleşme dönemine adımını atmış, bu halılarda bile Türk zevkinin ürünü olan motif ve renkler kullanılmıştır. Günümüzde de Anadolu’daki halı fabrikalarında, eski örnekler büyük bir bağlılıkla sürdürülmektedir. Özellikle Kayseri, Sivas, Konya, İsparta başta olmak üzere, Anadolu’daki halı merkezlerinde de bu geleneksel sanatın yaşatılmasına çalışılmaktadır.

Dünyadaki Diğer Halı Merkezleri

Doğu’daki Halı Merkezleri: Doğu’daki çeşitli halı yapım merkezlerinden en önemlileri arasında İran, Kafkas, Orta Asya, Afganistan, Hindistan ve Çin sayılabilir. İran halılarıyla ilgili en eski kaynakları Arap coğrafyacılarının ve Avrupalı gezginlerin yazıları oluşturur. Bu halıların, X. yy’da özellikle Buhara, Huzistan, Kuhistan’daki tezgâhlarda dokunduğu bilinir. XIV. yy’da yapılmış İran minyatürlerinden, en eski halıların ortasında, genellikle düğümlü bir desenle bir araya toplanmış köşeli motifler ve yıldızların yer aldığı anlaşılır. Bordürlerse kûfi yazılarla süslenmiştir. XV. yy’ın son çeyreğinde yapıldığı sanılan çok az sayıdaki halı parçaları dışında, bilinen en eski İran halıları, XVI. yy’ın birinci yarısından kalmıştır XVII. yy’da Safevilerin en parlak döneminde, İran halıcılığı doruk noktasına ulaşmıştır.

Çeşitli merkezlerde dokunmuş olan Iran halıları bezeme biçimlerine göre adlandırılır. Tebriz, Kaşan, Herat, Kirman, vb. Aralarında hayvanlı, madalyonlu, av sahneli, çiçekli olanları vardır.
Kafkas halılarının başlıca özelliği, stilize edilmiş hayvan ve ejder motifleriyle süslü olmalarıdır. Bordürlerinde İran halılarından alınmış motiflere rastlanır. Başlıca merkezler Dağıstan, Bakû, Kazak, Gence, Batum, Tiflis, vb.’dir.
Orta Asya halıları da geometrik süslerle bezenmiştir; bordürlerinde yıldızlar ve çengeller yer alır. Buhara, Merv, Kaşgar, Semerkant gibi halı merkezleri ünlüdür. Afganistan ve Hindistan halılarında daha çok Batı etkisi göze çarpar.
Çin halıları Batı dünyasında, daha çok XIX. yy. sonlarında Avrupa’ya getirilen örneklerle tanınmıştır. Ama Çin halıcılığının kökenleri çok eskiye dayanır. Daha çok sarı, mavi ve gölgeİi renklerin yeğlendiği bu halılar geometrik biçimler, dağ, aslan, kelebek gibi motifler ve birtakım simgesel süslerle bezenmiştir. Çin halıları, tahta geçen sülalelerin dönemleriyle adlandırılır: Sözgelimi, Ming dönemi halıları.

BATI’DAKİ HALILAR. Batı halılarının esin kaynağı ile Doğu halılarının esin kaynağı arasında bir benzerlik yoktur. Yalnızca en eski İspanyol halılarında İslâm sanatının ve Anadolu süslemeciliğinin etkileri açıkça görülür. İspanya’da Batı’ya özgü ilk motiflerin ortaya çıkması XVI. yy’a rastlar. Fransa’da, halı yapımı XVII. yy’da ve Doğu örneklerinden farklı biçimde gelişmiştir. Başlıca dokuma tezgâhları arasında Savonnerie sayılabilir. Burada dokunmuş en güzel hah örnekleri, kralın siparişi üstüne, kar¬tonları Charles Le Brun ve Belin de Fontenay tarafından hazırlanmış olan büyük halılardır.
XVm. yy’dan sonra Aubusson tezgâhlarında yer halıları yapılmaya başlanmıştır. Aynı tarihlerde İngiltere’de Fulham, Exeter, Axminster, Moorfields imalathaneleri kurulmuş, ama XIX. yy. başlarında, ülkede sanayileşme hareketiyle birlikte, makine halılarının yapımına girişilmiştir.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.