Doğal Kaynakların Bilinçsizce Tüketilmesinin Etkileri

Çevrenizdeki doğal kaynaklara örnek veriniz. Bu kaynakların bilinçsizce tüketilmesi yaşantımızı nasıl etkiler?

Doğal kaynakların bilinçsizce tüketilmesine karşı neler yapılabilir? Hayatımızın bir çok aşamasında doğal kaynaklardan faydalanırız. Doğal kaynaklar su, hava, bitki örtüsü, toprak, hayvanlar ve madenlerdir. Bu doğal kaynaklar insanlar tarafından bitmeyecekmiş gibi görünür, ama insanların bilinçsizce kullanmaları sebebiyle hızla azalmakta bir çoğu bitme tehlikesi göstermektedirler. Bizim görevimiz onları bilinçsizce kullanıp onları yok etmek değil, bilinçli ihtiyacımız kadar kullanıp onlardan faydalanmaktır.

Doğal kaynakların bilinçsizce tüketilmesinin insan yaşamına etkileri neler olabilir?

İnsanlar, hayvanlar ve bitkiler hayatları için gerekli oksijeni hava ile kullanırlar. İnsanların çeşitli şekillerde, fabrika bacaları, araba egzoz hazları ile bu havayı kirletirler. Bu hava kirliliği ile zehirli atıklar yağmur suları ile akarsularına ve toprağa karışmaktadır. Toprakta bulunan ve suda yaşayan canlılar bu durum olumsuz etkilemekte, canlı türlerinin azalmasına ve yok olmasına sebep olmaktadır. Doğadaki canlı türlerinin zenginliği sağlıklı bir çevre ile mümkün olabilmektedir.

doğal kaynakların tüketilmesi

Su, canlıların hayatlarını sürdürebilmeleri için en önemli doğal kaynaklardandır. Canlıların vücutlarının önemli bir kısmını su oluşturduğu gibi, yeryüzünün 3/4’ünü de su oluşturmaktadır. İnsanlar kendi vücutlarının ihtiyacı olarak tüketmeleri yanında bir çok alanda (temizlik, elektrik üretimi, bahçe tarla sulama) sudan faydalanır.

Suyun içinde yaşayan canlılar içinde su yaşam ortamı sağlamaktadır. Suda yaşayan canlılarda insanların beslenmesi için önemli bir yer tutar. İnsanların göl, akarsu ve denizlere bıraktığı kirli atık suları ve atık maddeler suda yaşayan canlıların azalmasına ve yok olmasına sebep olmaktadır.

Denizlerin kirlenmesi sebebiyle turizm olanakları da kaybolmaktadır. Haliç, ve İzmit körfezinin kirliliği sebebiyle turizm olanakları kaybolduğu gibi orada yaşayan canlı sayısı yok denecek kadar azalmıştır. Sanayinin durumu da su kirlenmesinde etkilidir.

Bunlardan, gelecek kuşakların da yararlanmasını sağlamak için onları korumalıyız. Nüfus artışına paralel olarak giderek artan bir biçimde kullanılan bu kaynaklar korunmadığı takdirde zamanla tükenme noktasına gelir. Bu durum, doğa için bir felaket oluşturur. Yaşamın doğal kaynağı olan toprağa bırakılan zararlı katı ve sıvı atıklar, zamanla toprağın özelliğini kaybetmesine neden olur. Verimliliğini yitiren toprak, üzerinde yaşayanları besleyemez duruma gelir. Bitki örtüsünden yoksun kalan toprak, sularla taşınarak gölleri doldurur ve oradaki canlıların yok olmasına neden olur. Doğal kaynaklarımızdan olan yer altı zenginlikleri (madenler) de insanlar tarafından bilinçsizce tüketilmesi sayesinde her geçen gün azalmaktadır.

Madenlerden; sanayi alanında, enerji elde etmede ve başka alanlarda yararlanmaktayız. Yapılan araştırmalara göre çok önemli birer enerji kaynağı olan petrol, kömür ve doğal gaz, yeni yataklar bulunmazsa, aşırı kullanılmaları nedeniyle çok kısa bir zaman sonra tükenecekleri belirtilmektedir. Bu bakımdan gerek enerji kaynaklarımızı, gerekse diğer yer altı kaynaklarımızı bilinçli kullanarak onlardan daha uzun bir süre yararlanmayı sağlamalıyız. Şu halde yaşamımız için vazgeçilmez birer kaynak olan doğal kaynaklarımızı bilinçli kullanmak, en başta gelen görevlerimiz içerisinde olmalıdır.Günlük yaşantımızda, okulda ve evde bilinçli birer tüketici olmak durumundayız. Su, elektrik, yakıt ve besin maddelerini israfa kaçmadan gerektiği kadar kullanmalıyız.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Comments

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.