İberler ve Uygarlıkları Hakkında Bilgi

1897'de, Alicante yakınlarında bulunmuş Elcheli kadın figürü

1897’de, Alicante yakınlarında bulunmuş Elcheli kadın figürü

Roma İmparatorluğu’nun fetih döne­minde, günümüzdeki İspanya toprak­larının bir bölümü üstünde yaşayan ve İber yarımadasına adım veren halk.

Endülüs Tartessosluları da İberlere çok yakındır, ayrıca İ.Ö. III. yy’da Castilla ve Ebro arasında yerleşmiş olan İberlerin Kelt istilacılarıyla karışması sonucu Keltiberler halkı oluş­muştur.

İberlerden Keltiberlere

Sahra, Kuzey Afrika (Magrip) ve İspanya uygarlıklarını oluşturan halk­ların bir araya gelmesi Yontmataş devrine kadar uzanır. Burada söz ko­nusu edilen halklar Yakındoğu kökenli Samilerdir. Sahra’nın kurumasından sonra, Sahra halklarının kuzeye doğ­ru göçü, III. bin yılın başlarında, bu toplulukların İspanya’nın Almeria ve Endülüs kıyılarını kendilerine yurt edinmeleriyle tamamlandı.

Tarım alanında pek usta olmayan ama madencilikten çok iyi anlayan bu topluluklar, süslemesiz seramikler, ok uçları ve bakır eşyalarla kendini gösteren Almeria kültürünün doğmasın­da rol oynadılar. Almeriabların Gü­ney İspanya’daki madenlerin çıkarıl­ması, işlenmesi ve ticaretine dayanan iktisadi ve siyasal bir üstünlükleri vardı. Malta, Sirilya ve Sardinya’yla bağlantı kuran İberler, yerli halkları (mağara halkları) da kendi içlerinde erittiler. Gerçek anlamda kaynaşma Tunç devrinin başlarında gerçekleş­ti. Bundan sonra yeni maden yatakla­rı sürekli olarak işlendi ve ticaret iliş­kileri Akdeniz’e yayıldı, özellikle Girit’e kadar uzandı. Bu arada, Porte­kiz üstünden İrlanda ve İngiltere’yle de yoğun ilişkiler kuruldu. Megalitik yapı biçimlerini bu ülkelere İberlerin götürdükleri sanılmaktadır. II. bin yılın sonlarında, kültür merkezi Almeria’dan Endülüs’ün güneyine, maden bakımından zengin olan Tartessos ül­kesine doğru kaymaya başladı. Ama İberler, zamanla Akdeniz’de maden ticareti tekelini Fenikelüere ve Kartacalılara kaptırdılar.Bununla birlikte, çatışmalar, İberlerin verimli ilişkiler kurmalarını engellemedi. İber uygar­lığı Yunanlıların da katkısıyla (Phokaialı sömürgecilerin Emporion’u kur­ması) İ.Ö. VI. ve V.yy’da gelişti. İber­ler, Keltlere karşı direnerek onları yarımadanın ortalarına doğru püskür­tüp eritmeyi başardılar. Romalıların saldırılarına karşı önce direnen ama daha sonra yemlen topluluk Keltiberlerdir.

İber Uugarlığı

İberler hiçbir zaman siyasal bir bir­lik kuramadılar. Bir öndere mutlak bağlılık ilkesine dayanan askeri bir yapıya göre örgütlenmişlerdi. Savaş­ta önderleri öldürülünce askerler de intihar ederlerdi. Bu insanların yerel özerklikten yana bir tutum içinde ya­şamaları, onların sert bir ulusçuluk üstüne kurulu kültür birliklerini boz­madı. Keltiberlerin başkenti Numantia’nın (günümüzde Numancia) Roma­lılara karşı direnişi ve teslim olup boyun eğmek yerine yok olmayı seçme­leri, bu açıdan İber tepkisini gösteren bir örnektir. Bir başka gerçek de, Romalıların İberleri yendikten sonra on­ların düşünce biçimlerinden yararlan­maları ve “önderlik” kültünü “impa­ratorluk” kültüne katıp, romalılaştırmayı kolaylaştırmalarıdır.

İberler, Almeria uygarlığından, küçük dağ tepelerine kurulu dikdörtgen bi­çimli taştan evlerden oluşan tahkimli köyleri kurmayı öğrenmişler, ayrıca, anıtsal yapılar ve mimari programlar geliştirmişlerdi (Güneş’e, Ay’a ve yıldızlara tapınılan tapınaklar bunların örnekleriydi).

Düşünsel ve sanatsal alanda dış etki­ler oldukça güçlüydü. Sözgelimi,bu in­sanlar yazıyı Kartacalılardan öğren­mişler, heykel sanatında Yunanlıların etkisinde kalmışlardır. Ünlü Elcheli Kadın ve El Cerro do Los Santos bu etkileri gözler önüne seren örnekler­dir.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.