İkinci Zaman Nedir? Bu Evredeki Büyük Olaylar

Oluşumu Üçüncü Zaman’a kadar uza­nan Alp çevriminin gerçekleşmeye başladığı jeolojik zaman.

İki dağoluş çevrimine denk düşen Bi­rinci Zaman’dan çok farklı olan ikin­ci Zaman (ya da Mezozoyik) üç dev­reye ayrılır: -225 üe -180 milyon yıl­lar arasında uzanan Triyas; -180 ile -135 milyon yıllar arasında yer alan Jüra; -135 ile -65 milyon yıllar arası­na rastlayan Tebeşir. Bilim adamları İkinci Zaman’ın şuurları konusunda henüz düşünce birliğine varamamış­lardır. ikinci Zaman’ın alt sınırı, ba­zı bölgelerde Karbon devrinde sona eren Hersinyen çevrimin sonlarına rastlar; bu durumda Permiyen ile Tri­yas bir bütün oluşturarak Permo-Triyas adım alır. Paleontoloji ölçütle­rine dayanan üst sınırsa, Paris hav­zasında olduğu gibi, bazı kıta çevresi havzalarda tartışma götürür.

İkinci zaman evreleri tarih  şeridi

İkinci zaman evreleri tarih şeridi

Paleontoloji, ikinci Zaman’m özellik­lerini çok iyi belirler. Trüobitler ya da fusulinalar sınıfı üyeleri gibi bazı hay­van grupları Birinci Zaman’ın sonla­rında ortadan kalktı. Buna karşılık, birçok yeni topluluk ortaya çıktı: Bit­kilerden ilk kapalı tohumlular jüra devri sonunda, hayvanlardan meme­liler Triyas’ın başında, kuşlar Jüra’ da ortaya çıktılar. Ayrıca, Birinci Zaman’da varolan bazı öbekler (sözgelimi,bitkilerden açık tohumlular [koza­laklılar]) İkinci Zaman’da en parlak dönemlerine ulaştılar. Omurgalılar arasında, sürüngenler çeşitli ortam­lara (karalar, sular) yayıldılar ve boy­ları çok uzadı. Omurgasızlar arasın­da, ammonitler denizlerde geliştiler. Bu nedenlerden dolayı ikinci Zaman, kimi kez sürüngenlerin ya da açık tohumluların veya ammonitlerin çağı olarak da nitelenir. Başta ammonitler olmak üzere yassı solungaçlılar (rüdistler) ve karından bacaklılar (nerinealar) İkinci Zaman kronolojisinde özel bir rol oynarlar. İkinci Zaman’m kat­larının tarihlerini belirlemede çok kü­çük boyutlu hayvanlardan, özellikle de deliklilerden (Foraminifera) yarar­larıdır. Çok küçük boyutlu bir deniz bitkileri topluluğu oluşturan bazı su yosunlarının (sözgelimi, diploporalar) tabakalar halinde fosilleri kalmıştır. Dağoluş açısından İkinci Zaman, Alp zincirlerinin hazırlanma evresidir. Başlıca kıvnmlanma evreleri Avrupa dışında gerçekleştiğinden, ikinci Za­man’daki dağoluş hareketlerinin öne­mi uzunca bir süre yeterince kavra­namamıştır. Bu evreler şunlardır: Triyas’ın sonundaki, Asya için önemli olan Kimmer evresi (tanımı Kırım’da yapıl­dı); Nevada ya da And evresi, Ameri­ka’da jüra devrinin temel belirtisidir, Laramiyen evre de Tebeşir devri so­nunda Büyük Okyanus çevresi kuşa­ğı için önemlidir.

İkinci Zamandaki Büyük Olaylar

ikinci Zaman, yerkürenin günümüzde­ki görünümünün genel çizgilerini ger­çekleştiren önemli olayların çerçeve­sini oluşturur. Birinci Zaman sonla­rında birbirine yapışık olarak su dü­zeyi üstünde kalan topraklar, yemden iki kıta kütlesi halinde birbirinden koptu. Kuzey bütünü Kaledonyen ve Hersinyen dağ zincirleriyle eski kal­kanlar çevresinde desteklenmiş Ku­zey Amerika ve Avrasya’yı içerir. Söz konusu bütün, doğu-batı yönünde uza­nan bir okyanusla (Mezoje) güneyde­ki kıtadan ayrılır, ikinci Zaman’m başlarında iki dağoluş zinciri farklılaş­ma gösterir: Bunlardan biri Hersinyen zincirin bir bölümünü içeren ve dar anlamda Alp dağlarının da için­de oluştuğu Mezoje kuşağı, öbürü de Büyük Okyanus çevresi kuşağıdır.

Gü­nümüzde de yerkabuğunun zayıf oldu­ğu kesimlere denk düşen bu iki kuşak, önemli depremlerin olduğu yerlerdir. Bu biçimde yerleşmiş olan kıta kütle­leri, daha sonra birçok parçaya ayrıl­dı. Çağlar boyunca varlığım sürdüren Büyük Okyanus bir yana bırakılırsa, öbür okyanus kütleleri henüz ortada yoktu. İlk parçalanan, Gondvana kıta­sı oldu. Hint Okyanusu Triyas’ta oluş­tu: Güney Afrika’yı Madagaskar’dan, sonra jüra devrinde Hindistan’ı Avustralya’dan ayırdı. Batıda, Güney AÜas Okyanusu Üst jüra döneminde açıldı ve Güney Amerika’yı Afrika’ dan ayırdı; Kuzey Atlas Okyanusuysa Tebeşir devrinin sonlarında açılarak Avrasya’yı Kuzey Amerika’dan ayır­dı. Bu hareketler, dayanıksız varsayımlarla temellenmez ama,hem birbi­rini izleyen devirlerde çeşidi kıtaların kıyılarında ortaya çıkan deniz tortul­larıyla, hem de çok sayıda jeofizik ve­rileriyle kanıtlanmıştır.

Paleocoğrafya Avrupa’da günü­müzdeki Alpler’in bulunduğu yerde uzanmış deniz çukuru olan Mezoje’nin varlığına dayanır. Kıtanın geri kalan bölümü, ya Akdeniz’in ya da bir ku­zey denizinin yol açtığı deniz ilerleme­lerinin etkisinde kaldı ve zaman za­man, bu denizler arasmda bağlantılar kuruldu: Sıcak iklim hayvanlarının ka­lıntılarıyla soğuk iklim hayvanlarının kalıntılarının bir arada bulunması da bunu kanıtiar. Avrupa’nın batı kıyıla­rında, Atlas Okyanusu’ndan gelen de­niz ilerlemelerinin izlerine Tebeşir devri sonlarında raslanır. İkinci Zaman’daki büyük deniz ilerlemeleri, Orta jüra ile Üst Tebeşir dönemlerin­de gerçekleşti ve bütün Avrupa’yı kapladı; yalnızca Massif Central ve Vosges’lar gibi birkaç “ada” varlığı­nı sürdürdü.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.