İtme Nedir?

Hareket eden bir cismi ileri doğru ite­rek devinim kazandırma.

İtme ile İlgili İlk Araştırmalar

Üst Yontma taş devrinde ilk insanlar, mızrak atmada kullanılan, Ren boynu­zu ya da fildişinden araçlar olan iti­ciler yaptılar; bunlar, çoğunlukla Ta­rih öncesi sanat yapıtlarının en güzel örnekleri arasında yer alan oyma hay­van figürleriyle süslüydü. XVII. yy. sonlarında gemi iticileriyle UgUi ilk in­celemeler başladı (kanatlı düzenekler, kanatlı çarklar). Deniş Papin, 1707’de, buharlı bir motorla çalışan kanadı çarkla donatılmış ilk gemiyi yaptı. Ama gemi, işlerinin bozulaca­ğına inanan Alman gemiciler tarafın­dan yok edildiği için denenemedi. XVIII. yy’da, gemilerin itilmesinde Arkhimedes’in vida ilkesinden yararlanma düşüncesi doğdu. 1775’te, A.B.D ’li David Bushnell, elle çalışan bir per­vanenin ittiği bir denizaltı yaptı; ikinci bir pervane de düşey doğrultudaki yer değişmelerini sağlıyordu. 1780’de Fransız jouffroy d’Abbans tarafından yapılan le Pyroscaphe adlı kanatlı çarkla donanmış ilk buharlı gemi, Lyon’da Saone ırmağında on beş da­kika kadar yüzdürüldü. 1845’ten son­ra kanatlı çarkın yerini pervane aldı. Bu, özellikle, ilerlemeye daha az di­renç gösteren hidrodinamik metal tek­nelerin gerçekleştirilmesinden sonra daha yüksek hızlara ulaşılmasını sağ­ladı. Havacılık sanayisi, önce perva­neli, ardından da tepkimeli itmeye bağlı olarak gelişti.

Yakıtın itme gücüyle yerçekiminden kurtulan Satürn B.

Yakıtın itme gücüyle yerçekiminden kurtulan Satürn B.

Pervaneli İtme

Gemi pervanesi, ilerlemeye karşı di­renci dengeleyen bir itişe yol açar. Bu direnç iki kuvvetten oluşur: Suyun ağdalılığının yol açtığı sürtünmeye kar­şı direnç (geminin yol alırken arkasın­da bıraktığı izle [dümen suyu] kendi­ni belli eder) ve geminin, yol alırken, önünde ve arkasında oluşan dalgala­rın direnci. Pervane, eksen miller bo­yunca uygulanan hareket ettirici kuvvet çiftini dengeleyen bir direnç çifti­nin etkisi altındadır. İtiş verimi, per­vanenin bıraktığı dümen suyu ve su­yun karina tarafından sürüklenmesi nedeniyle azalır. Geminin yedeğe çekilmesi için gereken güç ile pervane­nin ürettiği gücün oranı 0,65’tir. Kavitasyon olayının önlenmesi için per­vane hızının çok yüksek olmaması ge­rekir. Bu nedenle deniz motorları, özellikle, patlamalı motorlara oranla daha yavaş bir motor dönme hızı sağ­layan Diesel motorlarıdır. Uçakların pervaneli motorlarla itilmesinde de, benzeri yasalara uyulur. Bununla bir­likte pervanelerin dönme hızı daha yüksektir; bu da, patlamalı motorların ve gazlı türbinlerin kullanımını açık­lar. Hava basıncı, yükseltiyle birlikte hızla düşer ve patlamalı bir motorun beslenmesi için yetersiz hale gelir. Söz konusu sakınca, aşırıbeslemeyle giderilir; bu da ancak yere yakın yer­lerde aynı basıncın sağlanması için, havanın motora girmeden önce sıkış­tırılması ilkesine dayanır. Pervanenin patlamalı motorla çalıştırılmasının da belli şuurları vardır. Patlamalı motor yerine gazlı türbin kullanımı türboiticilerin (türbopropülsör) gerçekleştiril­mesine yol açtı: Bunların, 300 ve 700 km/s arasındaki hız aralığında ilgi çe­kici işleyiş biçimleri vardır.

Tepkimeli İtme

Tepkimeli itme, geriye doğru bir gaz kütlesinin fırlatılması yoluyla, hare­ketli cismin bu gaz boşalımının ters yönünde hız kazanmasına dayanır ve özellikle uçaklarla uzay araçlarında kullandır. Tepkimeli itme, türboreaktör, statoreaktör ve füze motorlar gi­bi çeşitli makinelerle üretilebilir. En uygun itme yönteminin seçimi, taşıtın yapısına ve hız/tüketim ölçütüne bağ­lıdır. Yüksek hızlara daha uygun olan tepkimeli itme, hava taşımacılığında elverişli bir yöntemdir.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.