Karpatlar Hakkında Bilgi

Karpatlar, Avrupa’nın ortasında yer alan sıra­dağlardır.

Üçüncü Zaman’da oluşmuş olan Kar­patlar, Viyana’dan Demir Kapılar’a kadar uzunluğu 1 500 km’nin üstün­de bir yay biçiminde uzanır. Tuna ır­mağı, bu yayın kirişi görünümündedir. Karpatlar, batıda uzantılarını Alpler’ le sürdürürler, güneydoğuda, Balkan­larla birleşirler; Pannonia çöküntüsü­nü de kuzeyden kuşatırlar. Bu dağla­rın ortalama yükseltisi 900 m’dir (en yüksek tepeleri 2 500 m’yi aşar). Günümüzde, Karpatlar beş devlet ara­sında paylaşılmıştır.

Karpatların Coğrafi Özellikleri

Alp sistemindeki bu dağ sırası, İkinci Zaman’m sonundan Üçüncü Zaman’ m sonuna kadar art arda birçok kıv­rılmaya uğramıştır. Yapısı, ortasında üç parçaya ayrılmış (Tatra, Maramureş, Transilvanya Alpleri) billurlu bir eksen kuşağının uzayıp gittiği aşma örtülerinden oluşur.

Dış kuşakta az dayanıklı bir kütle olan fliş (kayan arazi) sivri doruklarla biten aşınmış yüksek yüzeyler oluşturan kireçtaşıyla almaşır. Üçüncü Zaman’ın sonun­da önemli çökmeler bu dağ sırasını parçalara ayırmış, Slovakya Maden dağlarında olduğu kadar Romanya’ daki Harghita kütlesinde de gözlenen volkanik olaylara yol açmıştır. Batı­dan doğuya doğru, Küçük Karpatlar, Neutra (Nitra) dağları, Tatra, Doğu Karpatlar ve Transilvanya Alpleri yer alır.

Karpatlar çok sayıda boğazla ya­rılmıştır; bunlar tabanlarında pek çol ırmağın aktığı vadiler arasındaki bağ­lantıyı kolaylaştırır. Söz konusu ır­maklar arasında güneyde Tuna’nın kolları, kuzeyde Vistül, doğuda Dniester, Siret ve Prut vardır. Kara iklimi­nin egemen olduğu Karpatlar gürgen, meşe ve reçinelilerle kaplıdır. Ayrıca üç aydan altı aya kadar kar altında kalan Alp tipi otlaklar da bulunur.

İslav Dünyasının Beşiği

Karpatlar konumlan ve engebeleri ge­reği, tarih boyunca dilsel engeller oluşturdular; sözgelimi, Tatra dağları Polonyalılar ile Slovakyalıları uzun süre ayırdı. Karpatlar aynı za­manda da işgalcilerden kaçanlar için bir sığmak görevi yaptı. Romanya bö­lümünde Daçya halkları, Romalıların fethine göğüs gerdiler. V.yy’da, Gotlar ve Hunlar bu dağları aştüar. Ku­zey yamaçları, VII. yy’da nüfusun Po­lonya, Rusya, Tuna ovası ve Balkanlar’a doğru dağılmasından sonra İslav dünyasının beşiği görünümünü kazan­dı.

Osmanlı akınlarından sonra Habsburg sülalesinin egemenliğine giren Karpatlar, 1919’da Avusturya- Macaristan İmparatorluğu’nun par­çalanması üstüne, tümüyle Romanya, Ukranya, Polonya, Çekoslavakya ve Macaristan arasında bölüşüldü. Giderek Transilvanya ovaları ve va­dilerine yerleşen göçebe ya da yarı göçebe halklar, yüksek topraklan açarak tarla haline getirdiler. Bu halklar, akarsular boyunca yer değiş­tiriyorlar, geçimlerini de özellikle hay­van yetiştiriciliğinden sağlıyorlardı. Daha sonra, doğal gelir kaynaklarını işletmeye başladılar: Eski Yunan ve Germenler zamanından beri bilinen altın ve gümüş yatakları ve ormanlar (ağaç işçiliği). Birinci ve İkinci Dünya savaşı arasındaki döneme kadar kır­sal yaşam, tüm yoğunluğuyla sürdü. Köylüler, vadilerın derinliklerinde, kendi kendilerine yeten bir yaşam sürdürüyorlardı; kale ve çarşılardan olu­şan küçük kasabaların çevresinde et­nik özelliklerinin yam sıra folklor özel­liklerini de geliştirdiler.
XX. yy’da ormanların sanayide işlen­mesine (kâğıt hamuru) başlandı. 1946’dan sonra nüfusun azalmış ol­masına karşın kırsal yaşam yeniden oluşturuldu. Dağlardaki otlaklarda süt üretimi ve işleme merkezleri kuruldu. Demir, bakır, boksit, manga­nez, krom madeni yatakları açıldı. Kö­mür ve linyit yatakları da petrol ve Transilvanya doğal gazının yam sıra işletildi. 1950’den başlayarak, hidro­elektrik enerji potansiyeli, Slovakya ve Romanya vadilerinde demir-çelik ve kimya sanayisi merkezlerinin kurul­masına yol açtı. Daha sonra da, tu­rizm ve kaplıca işletmeciliği ortaya çıktı.

Polonya bölgesinde, özellikle çoban ve odunculara raslanır. Macaristan’da büyük sanayi merkezleri (Nograd, Borsod, Miskolc); Ukrayna’da transit merkezleri (demiryolu, boru hattı, vb.) kuruldu. Çekoslovakya’da vadilerin sanayi bölgesi haline getirilmeleri kır­sal kesimin iktisadi yaşamım altüst et­ti. Romanya’ysa gerçek anlamda Karpat devletidir. Dağları, birer iş gücü, enerji ve hammadde deposudur. Bu­nunla birlikte, bölgesel gelişme den­gesizdir: Batıda demir-çelik sanayisi ve kırsal yaşam; doğuda madencilik merkezleri. Linyit, petrol ve doğal gaz yatakları, Moldavya’nın sanayi etkin­liğini oluşturur.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.