Katar Hakkında Bilgi

Arabistan’da bir ülke Katar.

Arap yarımadasının güney­doğusunda Basra körfezine doğru uzanan küçük bir yarımada (Katar ya­rımadası) üstünde kurulmuş olan Katar’ın kuzeyinde ve doğusunda Basra körfezi, batısında Suudi Arabistan, güneyinde Suudi Arabistan ve Birle­şik Arap Emirlikleri yer alır. Ülkenin doğal görünümü tekdüzedir; her yanı kum ve taş çölleriyle kaplıdır. Ancak kıyı şeridinin bazı bölümleri dikenli fundalıklar ya da çok cılız bir bozkır­la örtülüdür. Katar’da çok kurak bir iklim egemendir. Nüfusun beşte dör­dü başkentte toplanmıştır. Tarihi de doğal görünümü gibi tekdü­ze olan Katar, 1868’de yapılan bir an­laşmayla (anlaşma 1916’da yenilendi) İngiltere’ye bağlandı. Buna göre, İngiltere yarımadayı denizden gelecek her türlü yabancı saldırısına karşı ko­ruyacak, yörenin şeyhi de İngiliz hü­kümetinin izni olmadan hiçbir devlet­le siyasal ilişkiye girmeyecekti. Mayıs 1970’te Şeyh Halife ilk hükümeti kur­du ve başbakanlık görevini üstlendi. Eylül 1971’de emirlik bağımsızlığını ilan ederek Birleşik Arap Emirlikleri Federasyonu’na katılmayacağım açık­ladı ve İngiltere’yle yeni bir anlaşma imzaladı; Arap Birliği’ne ve Birleşmiş Milletler Örgütü’ne üye oldu. Başbakan, krallık ailesinin de desteğiyle hü­kümdarı devirerek tahta çıktı (Şubat 1972).

Yeni hükümdar otoriter ve İslamcı bir düzeni sürdürmenin yanı sıra mo­dernleşme yolunda birçok girişimde bulundu. 1974’te Katar, kendi toprak­ları üstünde kurulmuş olan petrol şir­ketlerinin denetimini tam olarak ele geçirdi. Devlet başkanlığı ve başba­kanlık görevlerini üstlenmiş olan Şeyh Halife sınırlı bir parlamenter deneyi­me girişti. 1975 Aralığında 20 üyeden oluşan bir Danışma Meclisi kurul­du. Üyeleri emir tarafından atanan bu meclisin görevi her şeyden önce yasa tasarılarım tartışmak ve önemli ikti­sadi sorunlarla karşı karşıya olan hü­kümetin etkinliklerini denetlemek­tir.

Mayıs 1977’de emirin büyük oğlu ve­liaht prens ilan edildi ve savunma ba­kanı oldu. Mart 1981’de Katar, Kör­fez İşbirliği Konseyi’nin kuruluşuna katıldı, Şubat 1982’de de Suudi Ara­bistan’la bir güvenlik anlaşması im­zaladı. Dış siyaset açısından, Katar hükümeti gerek coğrafi yakınlık, gerekse dinsel ve etnik bağlardan dolayı Suudi Ara­bistan ile çok sıkı ilişkiler içindedir. Her zaman Riyad’ınkine çok yakın bir tutum izlemiştir; yalnız petrol fiyatla­rının saptanmasında, Suudi Arabis­tan’dan farklı bir biçimde, Katar sa­nayileşmiş ülkelerden satın alınan malların fiyatma bağlı olarak petrol fiyatlarının da giderek artırılmasını her zaman savunmuştur. Katar aynı zamanda Üçüncü Dünya ülkelerine parasal yardımlarda cömert davran­maktadır. Bu yardımın oranı geçtiği­miz yıllarda katışıldı ulusal ürünün % 10’una varmıştır. Bu küçük emirliğin tek zenginliği pet­rol ve doğal gazdır; gerçi doğal gaz re­zervleri henüz pek işletilmemektedir ama bunların önemli miktarda oldu­ğu hesaplanmıştır. Ülkenin besin ge­reksinimi tümüyle dış kaynaklardan sağlanmaktadır. Etkin nüfusun ancak % 2’si tarım kesiminde çalışır.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.