Kategori Nedir?

Kategori, değişik bilim dallarında (matematik, dilbilim, toplumsal ruhbilim, vb.), özel­likle de felsefede kullanılan ve deği­şik tanımlar içeren terim.

Felsefede Aristoteles “A B’dir” türün­den yargıyı ele alarak, varlığın en ge­nel sınıflarını ve herhangi bir A konu­sunu belirlemek için ileri sürülebile­cek B yüklemlerinin en genel sınıfla­rım varlığın kategorileri diye adlan­dırır.

Aristoteles on kategori ayırt eder: töz; nicelik; nitelik; bağıntı; yer; zaman; konum; iyelik (malik olma) ya da var olma tarzı; etkinlik; edilginlik. Kategoriler, önermenin yüklemleridir ve her önerme, bunlardan biri içine yer­leştirilebilir. Kategoriler, olabilecek en genel cinslerdir ve birbirlerine in­dirgenemezler. İlk kategori olan töz, karşıtlıkları içine alabilmesi bakımın­dan bütün öteki kategorilerden fark­lıdır.

Kategoriler listesi, deneyimsel (ampi­rik) açıdan belirlendiği için stoacılar ve yeni-eflatuncular farklı tablolar sunmuşlardır. Bu tabloların kökeninin, söylem bölümlerinin dilbügisel sı­nıflandırılmasına dayandığı söylenir: Böylece sözgelimi, töz isme, nitelik sı­fata, iyelikse unancadaki geçmiş za­manın belirttiği şeye denk düşer. Bu geçmiş zaman, öznenin, gerçekleştiril­miş bir eylemin sonucu olarak elde et­tiği durumu dile getirir; etkinlik ve edilginlik, etkin ve edilgin fiillerin karşılığıdır.

Buna bakarak, kategori­ler belli bir dile bağlı olduğuna göre, metafiziğin mutlak bir şey olma nite­liğini yitirdiği sonucuna varümıştır. Kant, katışıksız anlayışgücünün temel kavramlarına, mantıksal bilginin ön­sel (a priori) biçimlerine (formlarına) kategori adım verir (zaman ve uzam da,duyarlığın önsel biçimleridir). Yar­gıların çözümlenmesinden çıkarılan on iki kategori dört sınıfta yer alır: 1. Nicelik: Yargı, tekil, çoğul ya da ge­neldir ve birlik, çokluk, bütünsellik ka­tegorileri buradan çıkar; 2. nitelik: Yargı olumlayıcıdır, olumsuzlayıcıdır ya da sınırlayıcıdır ve gerçeklik, olumsuzlama ve sınırlama kategorileri bu­radan çıkar- 3. bağıntı: Yargı kesin­dir, varsayımsaldır ya da ayırıcıdır ve töz, neden, karşılıklılık kategorileri buradan çıkar; 4. kip: Yargı sorunsal­dır, ileri sürücüdür ya da kesinleyicidir ve olabilirlik, varlık, zorunluk ka­tegorileri buradan çıkar. Aristotelesçi ve kantçı gelenek dışın­da ve bunların değer yargılarına özel bir yer ayırmamalarından ötürü yüce, trajik, komik, zarif, vb. estetik katego­rilerden söz edilir. Ayrıca, değerlen­dirmelerimizin temelinde bulanan kavramlara da kategori denir: Sözge­limi “sağ” ve “sol”, siyasal yargıla­rımızın kategorileridir.

Deneyimciler için kategoriler, bütün öteki kavramlar gibi sonsal’dır [a posteriori) ve duyusal deneyimin ayıklan­masını sağlarlar. Akılcılar içinse önsel’dirler ve onlar olmasa, algı da kavram da olmaz. Hem akılcı hem de idealist olan Hegel diyalektiği, en genel ve içi en boş olan­dan, yani varlıktan başlayarak kate­gorilerin mantıksal biçimde ortaya çıkmasından başka bir şey değildir.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.