Keynes Hayatı İktisadi Görüşleri ve Devletin Zorunlu Müdahalesi

İngiliz iktisatçısı Keynes (Cambridge, 1883-Firle! Sussex, 1946).

Mali Konular Uzmanı

Kendi döneminde tanınmış bir üniversite hocasının oğlu olan John Maynard Keynes. Cambridge’de, Alfred Marshall’dan ders gördü;matematik ve felsefe dallarında büyük başarı gösterdikten sonra iki yıl için İndia Office’e girdi. İktisadi sorunlara gittikçe daha fazla ilgi duyarak Cambridge’de King’s College’da iktisat dersleri verdi. 1913’te İndian Currency and Finance’ı (Hint Parası ve Mâliyesi) yayımlaması, çok sıkıldığını söylediği İndian Office’te zamanını boşa harcamadığını gösterdi. Bu kitabının yayımlanmasından sonra, Hint parasını incelemekle görevli krallık komisyonuna üye seçildi. Mali konularda büyük bir uzman olduğu çok geçmeden kabul edildi. 1915 yılı başında Hazine Müdürlüğü’ne atandı ve İngiltere ile müttefiklerinin temel dışalıma ayırması gereken döviz harcamalarını düzenleme sorumluluğunu üstüne aldı, ama 1919’da kendi isteğiyle bu görevden ayrılıp The Economic Consequences of the Peace’i (Barışın İktisadi Sonuçları, 1919) yayımladı.
Bu kitabı büyük ilgi gören Keynes, Cambridge’de profesör oldu, bir yaşam sigortası şirketinde başkanlık yaptı, King’s College sorumluluğunu üstlendi ve 1923’te A Tract on Monetary Reform’n (Para Reformu Üstüne Deneme) yayımladı ve İngiltere’nin al­tın – ölçüsü sistemine dönmesine kar­şı çıktı. 1930‘da A Treatise on Money (Para Üstüne Deneme) adlı yapıtı çık­tı. Bu kitapta ileri sürdüğü temel gö­rüşleri, 1936’da yayımladığı The Ge­neral Theory of Employment. İnterest and Money’de (İstihdam, Faiz ve Pa­ra Üstüne Genel Kuram) geliştirdi.

Devletin Zorunlu Müdahalesi

Bazı iktisatçılar bu sonuncu kitapta­ki çözümlemelerin pek yerinde olma­dığını söylerler, ama incelenen konu­nun önemini kesinlikle kabul ederler. Keynes, işsizliğin nedenleriyle, artma­sıyla ve azalma dönemleriyle ilgilen­miyordu. Bir iktisadın, hangi neden­lerden ötürü, işsizliğin en fazla oldu­ğu bir alçalma düzeyinde durakladı­ğını anlamaya çalışıyordu. Uzun vade­li sorunlara ilgi duymuyor ve “o za­man hepimiz ölmüş olacağız” diyordu. Keynes’in istediği, o anda ya da bir yıllık vadede iş verme düzeyini belir­leyen etkenlerin tümünü kavramaktı. Bu irdeleme Keynes’i, belli bir düşü­nüşe götürdü ve bunun sonuçları da büyük yankılar uyandırdı. Klasik ikti­sat bilginlerinden ayrılan Keynes, ulusal geliri, iş verme hacminin belirle­mediğini ve bunun tam tersine, bu hacmin, tüketim ve yatırım harcama larına bağlı olduğunu ve bunların, ik­tisadın gücüne oranla aşırı bir talep oluşturabileceğini (enflasyon buradan doğuyordu) ya da yetersiz bir talebe yol açabileceğini (işsizlik buradan do­ğuyordu) ileri sürüyordu. Eksiksiz bir iş verme düzeyine ulaşılması için ge­rekli olan devlet müdahelesi de, böy­lece haklı çıkarılmış oluyordu. Keynes’in kuramı, devletin belirleye­bileceği belli bir düzeyde yer alan dört bağımsız değişkenin (tüketim, yatırım, tasarruf ve ulusal gelir) dengesine iliş­kin bir kuramdı. Topyekün nicelikle­re dayanan bu çözümleme, özerk de­ğişkenler ile bağımlı değişkenlerin ayırt edilmesine ve en son dengeyi oluşturan öğeleri devletin belirleyebil­mesine verilen önem, günümüzde “keynesçi devrim”den söz edilmesini haklı çıkarmaktadır. Keynes, 1940’ta, savaş sorunlarına yeni çözümler getiren How to Pay for the War ı yayımladı. 1941 do çıkarı­lan Kira-Ödünç Yasasıyla (Lend-Le­ase Act) ilgili görüşmelerde İngiliz he­yetini yönetti, daha sonra, uluslarara­sı yeni para sistemini ve Dünya Ban­kası ile Uluslararası Para Fonu’nun kurulmasını hazırlamak amacıyla Bretton Woods’ta toplanan konferan­sa katıldı.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.