Pierre Abğlard veya Abailard Kimdir?

Pierre Abğlard veya Abailard Kimdir? Fransız filozofu ve skolastik ilâhiyatçısı (Le Pallet 1079-Saint-Marciel manastırı 1142). Ailesi, askerlik mesleğini seçmesini istiyordu, fakat o okumaya düşkün olduğu için babasından kalacak Pellet derebeyliği payesinden vaz geçti. Paris’e gitti, Guillaume de Champeaux’nun önce öğrencisi, daha sonra da rakibi oldu. Yirmi iki yaşında bir okul açtı, Melun’de, Corbeil’de, Paris’te büyük bir ilgi ile karşılanan dersler verdi, ilâhiyatta da bir isim yapmak istediği için Laon’a gitti, oradaki ruhani mecüs başkanı Anselmo’nun öğrencisi oldu, fakat yeni üstadı ile arası açılınca Paris’e döndü; derslerine başarı ile devam etti. Heloise ile sevişmesi ve gizlice evlenmesi bu devreye rastlar. Fulbert’in para ile tuttuğu serserilerin hücumuna uğrayarak iğdiş edilince, rahip cübbesini giydi ve Saint-Denis manastırına çekildi. O sırada Helo’ıse de rahibe olmak için Argenteuil manastırına kapanıyordu.

Tilmizlerinin çağrısı üzerine Abelard tekrar umumi derslerine başladı. Teslis hakkında aykırı görüşler ileri sürdüğü için introductio ad Theologiam (İlahiyata Giriş) adlı eseri Soissons konsülünün kararıyla yakıldı (1121). Düşmanları peşini bir türlü bırakmıyorlardı. Provins’te manastırdan manastıra dolanıp durdu; Nogentsur Seine’de Paraclet manastırını kurdu, sonra da Bretagne’da, Rhuys yarımadasındaki Saint-Gildas’ya yerleşti. Aziz Bernard’ın baskısı ile Sens ruhani meclisince bir kere daha mahkum edilince (1140), rahip Pierre onu Cluny manastırına çağırdı ve Papalıkça affedilmesini sağladı. Abelard, o manastırda sesi sedası çıkmadan, yalnızlık içinde öldü. Abelard ile Heloıse’in, Paris’te, Pfcre Lachaise mezarlığına gömüldükleri söylenir, ama bu iddia şimdilik bir tartışma konusudur.

Filozof olarak Abelard, kavramın metafizik bir gerçek olduğunu ileri süren gerçekçiliğe de karşı gelmiştir, kavramı sadece bir kelime sayan nominalizm’e de. Doktrini, bugünkü kavramcılıktı andırır: gerçekte yalnız bireyler ve özel olaylar vardır, fakat kıyaslama ve soyutlama yoluyla insan düşüncesi genel karakterleri ortaya çıkarır ve kelimelerle anlattığı fikirlere veya kavramlara kavuşur; kelime, kavramın vaz geçilmez yardımcısıdır, fakat kavramın tümü değildir. İlahiyatçı olarak Abelard, Sic et non (1121) adlı eserinde, Kilise Babaları’nın yüz elli yedi konu hakkında ileri sürdükleri ve görünüşte birbirine aykırı düşen görüşlerini toplamıştır. Bu eserde, iman’ın akıl ilkeleri ile sınırlanmasını ister; aklın kurucusu ise, onca, bütün derslerinin temeli olan ve Dialectique (1121) adlı kitabında incelediği diyalektiktir, iman’ı tenkit etmesi ve akıl açısından ele alması sürekli olarak baskıya uğramasına yol açmıştır. Abelard’ın felsefesi, yerleşmiş düşüncelere karşı girişilen son derece modern bir aydınlatma ve akılcı tenkit denemesidir. Kavram teorisi günümüzde de bütün değerini muhafaza eder; diyalektik araştırmaları, Aristoteles’in mantık incelemeleri Latinceye tercüme edilmeden önce yazılmış olduğu halde, o çağdaki felsefenin çok ilerisindedir.

Hümanizma ve bireyci ahlak anlayışı bakımından da Abelard bir öncü sayılır. Belli başlı eserleri: Dialectiça, 1121; Sic et Non (Evet ve Hayır), 1121; Theologia Christiana (Hıristiyan İlâhiyatı), 1123; İntroductio ad Theologiam (ilâhiyata Gijiş), 1125; Ethica sive Scito te İpsum (Ahlâk ve Kendi Kendini Bil), 1129’dan sonra; Historia Calami tatum (Felâketler Tarihi), 1136’ya doğru.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.