Gereksinim Nedir?

Gereksinim Nedir? İnsan için hem fizyolojik, hem de toplumsal bakımdan vazgeçilmez olan bir nesnenin bulunmayışından kaynaklanan gerekim.

İnsanın açlık, susuzluk, uyku gibi fiziksel gereksinimleri ve duygusal gereksinimleri vardır. Sözgelimi, sevgiden yoksun bir çocuk, önemli bedensel ve zihinsel gelişmemişlikler gösterir. Ayrıca insanın, toplumsal ve kültürel gereksinimleri de vardır. Nitekim, bütün toplumlar, kendilerini kavramak ve çevrelerindeki dünya ile iletişim kurmak için, sözlü ve görsel diller, iletişim araçları ve akılsal ya da dinsel sistemler ortaya koymuşlardır. Bütün insanlarda ortaklaşa olan gereksinimler, toplumlara bağlı olarak farklı biçimlerde yaşanır. Sözgelimi, beslenme konusunda, bazı özel yemeklerin bulunduğu ve bunlardan bazılarının başka bir toplumda bilinmediği ya da yasaklanmış olduğu görülür. Beslenmeye ilişkin töreler de vardır: Ayakta ya da oturarak yemek yenir, kadınlar masaya alınır ya da alınmaz. İçgüdüyle ya da karakterle ilişkili olduğuna genellikle inanılan duygusal gereksinimler de, toplum tarafından büyük ölçüde belirlenmiştir. Sözgelimi, Eski Yunanistan’ın zengin ve kültürlü sınıflarında erkekler arası cinsel ilişkiler olumlu görülüyordu ve kadınlar aşağı bir sınıfın üyeleri sayılıyordu. Gereksinimlerin dile getirilmesi, bir toplumun belli bir anında belli bir toplumsal kategorinin normal ve doğal saydığı ortak alışkanlıklara dayanır. Nitekim teknikler de, toplumların karşılaştıkları sorunlara ve ellerindeki araçlara ve ideolojiye göre değişiklik gösterir. Bazı toplumlar, gerekli topraklar olmadığı için tarımı ve avcılığı bırakmışlar ve yaşamlarım sürdürmek için, ticarete ve sanayiye yönelmişlerdir (sözgelimi, İngiltere, Japonya). Böylece her toplum kendine özgü kurumlar ortaya koyar. Tarımın ve el sanatlarının ağır bastığı toplumlarda, örneğin çocukların eğitimi pratiğe ve deneyime yöneltilmiştir: Çocuklar, yetişkinlerle birlikte çalışır. Sanayi toplumlarındaysa, bilgi edinmek daha önemlidir ve bundan ötürü çocuklar okula gider. Ticaretin az gelişmiş olduğu bölgelerde besin sağlamak için tarım yapılır; ürünlerin sürümünün ve değişiminin güvence altında olduğu yerlerdeyse uzmanlaşmış bir tarım vardır.

GEREKSİNİMİN TOPLUMSAL ANLAMI

Böylece, bir gereksinimler diyalektiği söz konusudur. Yani, gereksinimler ve bunlara getirilen çözümler, başka gereksinimler doğurur. Gereksinimlerin evrimi, iktisadi ve toplumsal dönüşümlerle atbaşı birlikte gider. Bir ürün, toplumsal sistemin, onu kullanabileceği zaman bir gereksinim durumuna girmektedir ancak. Teknik ve bilimsel buluşlar, kimi zaman yüzyıllarca unutulmuştur. Nitekim, Yer’in Güneş çevresinde döndüğü, Galileo Galilei’nin bunu söylemesinden çok sonra kabul edilmiştir ve Amerika da, Kristof Kolomb tarafından, Avrupa hammadde stokunu yenilemek gereksinimiyle karşılaştığı zaman “bulunmuştur”. Doyumsuzluk durumu söz konusu olduğu zaman gereksinimi, imrenmekten ve istekten ayırt etmek kimi zaman güçtür. Nesnelerin çoğunun belli bir işlevi olmasına (otomobil, bir ulaşım aracıdır, okul da yetişme için bir araçtır) karşın, bir toplumsal anlamı da vardır.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.