Kazakistan Coğrafyası Tarihi ve Ekonomisi

Asya’da cumhuriyet. Batıdaki Hazar Denizi ile Çin sınırındaki Altay dağ­ları ve Sibirya ovasının güney kenarı ile Orta Asya cumhuriyetlerinin ku­zeyinin arasında.

Coğrafya

Kazakistan toprakları, merkezinde yer alan eski dağın çevresinde (Kazak eşiği) toplanmıştır. 300 m’den 1 500 m’ye yükselen bu billursu sırt, ku­zeyde Batı Sibirya’ya, güneyde Arabistan-Hazar çöküntüsüne doğru al­çalır, Ural’dan Altay’a, batıdan doğu­ya doğru uzanır. Güneyde, yavaş yavaş kuruyan göl çukurlan vardır: Aral gölü ve Balkaş gölü, iklim son derece serttir: Kış sı­caklıkları -50 °C’a düşebilir, yaz sı­caklıklarıysa 40 °C’ı geçer. Zaten çok az olan yağışlar, kuzeyden güneye doğru gidildikçe büsbütün azalır, ya­ğış miktarı 100-300 mm arasında de­ğişir. Kuzeyde ağaçlıklı bozkırlar­dan, güneyde otluk ve çölsü bozkırla­ra geçilir. Akarsu ağı-yetersizdir.

Tarih Ve Nüfus

Doğudan gelen göçebelerin geçiş ye­ri olan Kazakistan’ı önce Peçenekler, sonra Kumanlar, daha sonra Cengiz Han’ın Moğolları istila etti. XV. yy’da Kazaklar gelip bozkırda daha sürekli olarak yerleştiler.Bu göçebe topluluk yazın dağ otlaklanna ve Kuzey çayır­larına atları, koyunları, develeriyle birlikte göç ederdi.Üç federasyonda toplanmış olan boyların, en iyi otlak­ları denetimlerine geçirmek için bir­birleriyle çatışmaları XVI. yy’dan başlayarak Rus istilasını kolaylaştır­dı. İslav göçmenler kuzeyin bereketli topraklarına yerleştiler; göçebe Ka­zakları güneydeki daha kurak otlak­lara püskürttüler. XIX. yy’da öncü cephesi yavaş yavaş ilerledi, sonunda ülkede kalıcı yerleşim sağlandı? an­cak günümüzdeki halkın yalnızca % 20’si Kazak kökenlidir.

Öncü cephelerin açılmasıyla aynı ta­rihte kentleşme de başladı, böylece S.S.C.B’nin öteki bölgelerinden ge­len çok sayıda işçi, özellikle Rus İslavlan ülkeye yerleştiler. 1936-1991 arasında S.S.C.B’nin federatif cumhuriyetlerinden birini oluşturan Ka­zakistan, S.S.C.B’nin parçalanma­sından sonra, 16 Aralık 1991’de ba­ğımsızlığını ilan etti. 1989’da federa­tif cumhuriyetin başkanlığına seçil­miş olan Nursultan Nazarbayev, yeni devletin de cumhurbaşkanlığına seçilerek, Bağımsız Devletler Topluluğu’na katılma kararı aldı.

Ekonomi

Eskiden beri bir tarım ülkesi olan Ka­zakistan, maden kaynaklarından ötürü geniş ölçüde sanayileşmiştir; tanm katışıklı girdilerin ancak % 20’sini sağlar. Geleneksel koyun ye­tiştiriciliği göçebelerin yerleşik düze­ne geçirilmesiyle modernleştirilmiş, kolhozlar, özellikle de sovhozlar ku­rulmuştur. Kazak tarımının ikinci kesimi, Altay ve Alma Ata’mn doğu­sunda Ala dağlarının eteklerinde su­lak ürünlerin yetiştirilmesidir. Sulama sayesinde buğday, ayçiçeği, şekerpancarı ve büyükbaş hayvanla­rın beslenmesi için yapay otlaklar ye­tiştirilmiştir. Siriderya (Seyhun) va­disinin Kazak kesimi pamuk ve pi­rinç tanmmda uzmanlaşmıştır. Ama Kazakistan’ın tarımda gerçekleştir­diği en büyük atılım, 1954’ten başla­yarak el değmemiş toprakların üreti­me açılması olmuştur. Toprakların aşınması tehlikesine karşın, 25 mil­yon hektarlık bir alanda S.S.C.B’ne ekmek yapımında kullanılabilecek tahıl sağlamak amacıyla yaygın ve ileri düzeyde makineleşmiş bir tahıl tarımı başlatılmıştır. Ama bu alanda­ki üretim iklim koşullarında görülen değişikliklerden fazlasıyla etkilen­mektedir.

Kazakistan’ın günümüzdeki büyük deneyimi sanayileşmedir. Önemli maden yataklan vardır: Karaganda bölgesinde taşkömürü ve linyit; eski

5.5. C.B’nin en büyük demir yatakla­rı; Balkaş gölü dolaylarında bakır; Hazar Denizi yakınlarında Emba’da petrol ve doğal gaz. Bu koşullarda, demir-çeliğe dayalı yeni bir temel sa­nayi, demirsiz metaller metalürjisi ile petrokimya sanayisi ortaya çıkmıştır. Kazakistan artık Alman istilası sıra­sında Batı bölgelerinden taşman fab­rikaları banndırdığı dönemi geride bırakmıştır. Ne var ki, ulaşım ağının yeterince sık olmayışından ötürü, bu temel sanayi ancak ülkeyle tam ola­rak bütünleşememiş birkaç yörede kalmıştır. Öte yandan, iklim koşulla­rının çetinliği yüzünden insanoğlu­nun yeterince egemen olamadığı bu ülkede hafif sanayi pek önemli değil­dir; etkinlikler de genellikle pek çeşitlenmemiştir.

Kazakistan sanayi sayesinde azgeliş­mişlikten kurtulmaktadır; ama fabri­kaların sanayi süreçlerinin ancak ilk evrelerini gerçekleştirebilmeleri, etkinliklerin çeşitlendirilmesi yolun­da güçlüklere neden olurken, C.B’nin  parçalanmasından soma iktisat sisteminde gerçekleştirilmeye çalışılan dönüşüm de önemli sıkıntı­lara yolaçmıştır.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.