Ergonomi Nedir?

Ergonomi, çalışma (iş) koşullarının insana uyumunu inceleyen bilim dalı fişbiIim de denir).

1950 yılına doğru ortaya çıkan ergonomi, insan-iş ilişkisini, maki­nenin ve işin insana uyumunun sağlanması, rahat bir iş ortamının yaratılması, yorgunluğun ve tekdü­zeliğin azaltılması, güvenliğin artı­rılması, çalışma ortamındaki hoş­nutsuzluk nedenlerinin giderilmesi, çalışanları ve iş ekiplerini hoşnut kılacak en iyi olanağın yaratılması, vb. açılardan incelenerek geliştimeye çalışır.

XX. yy’ın başında sanayi alanındaki gelişme, işbölümünü ve uzmanlaş­mayı gerçekleştirerek verimliliği ar­tırmayı sağladı. Makinelerden en iyi verimi almak için de, insanın işe uyumunun sağlanmasına çalışıldı (bu, özellikle, işe alınma sırasında yapılan seçimle ve kusursuz bir meslek eğitimiyle gerçekleştirildi). Ama makinelerin karmaşıklığının ve çalışma hızlarının artması, insan- makine sistemine yaklaşımı çok geçmeden tersine çevirdi; böylece insanın iş yerine uydurulması yeri­ne, iş yeri insana göre düzenlenme­ye başlandı. İnsan üstünde yoğunla­şan ve deneylerle geliştirilen araş­tırmalar sonucunda, insanın sinir ve kas sisteminin dayanıklılığım uzatan makineler yapıldı; makinelerin ko­muta düzenleri insanın alışkın oldu­ğu davranışlara uyduruldu; dene­tim ve işaret düzenlerinin biçimleri ile yerleri kullanışlı bir duruma getirildi (sözgelimi, çalışırken oturu­lacak yerlerin biçimi ve yüksekliği, çalışan insanın beden yapısına göre ayarlandı).

Bu tür yaklaşımın yararlarını göste­ren örneklerden biri, günümüzdeki otomobillerin sürücü yerlerinin du­rumudur: Bu yer, güvenliği artıra­cak, yorgunluğu azaltacak (kas ve sinirsel yorgunluğu), verimliliği ge­liştirecek biçimde düzenlenmiştir.Ergonominin alanına, çalışma koşul­larını güçleştiren zararlı öğelerin araştırılması da girer. Bu konuda da, iyi bir ışıklandırma ve iyi bir dağdım yapılarak eşyaların görül­mesi kolaylaştırılır; gürültü azaltı­lır; titreşimlere karşı savaşılır; el aletlerinin hızının yarattığı etkiler en aza indirgenir; iyi bir ısınma ortamı sağlanır (havanın temizliği, nemi, sıcaklığı düzenlenir); iyon ışınlarına karşı koruyucu önlem alınır.

Toplumbilimin ve Ruhbilmin Rölü

Elton Mayo’nun 1930 yılına doğru Western Electric fabrikasının Hawthorne atölyelerinde yaptığı deney, çevre koşullarının düzenlenmesinin, işteki yorgunluğu ve tekdüzeliği azaltmakta tek başma yeterli olma­dığını göstermiştir. Mayo, kadınla­rın çalıştığı atölyede yapılan daha akılcı bir ışıklandırmadan sonra, işteki verimin arttığını saptamış, ama ışıklandırma eski hale dö­nüştürüldüğü zaman da verim artı­şının sürdüğünü gözlemleyince, bu­na dayanarak,söz konusu yeni verim artışının, deneyler sırasında işçile­rin yaşama koşullarına gösterilen ilgiden kaynaklandığı sonucuna var­mıştı. Bu sonuçtan da anlaşılacağı gibi toplumbilim ve ruhbilimin, işçilerin en temel hoşnutsuzluk nedenlerini bularak fiziksel çalışma koşulları ve ücret düzeyleri gibi temel gereksinimlerin dışında, uy­gun çözümler getireceği kesindir, insan ancak, çevresindeki kötü koşulları aştıktan sonra işine ilgi gösterir, sorumluluklar yüklenir, çalışma arkadaşlarıyla birlikte işye­rinin gelişmesine ve başarısına katkıda bulunur.’Ergonomi uzmanı­nın en büyük çabalarından biri, çalışanın işiyle ilgilenmesini, sorum­luluklar yüklenmesini, vb. engelle­yecek şeyleri ortaya çıkarmak ve en etkili çözümleri önermektir. Bunun için başlıca yardımcıları, mühendis­ler, mimarlar ruhbilimciler, toplum­bilimciler, iktisatçılar, vb’dir.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.