İkinci Yeni Türk Şiir Akımı

Çağdaş Türk şiirinde, 1955’ten sonra başlayıp 1965’e kadar süren şiir akı­mı.

Birinci Yeni’ye tepki olarak doğan ikinci Yeni’nin adı­nı Muzaffer Erdost koymuş ve bu ad, bazı eleştirmenler tarafından yerinde bulunmamasına karşın, yerleşmiştir. İkinci Yeni’nin öncüleri arasında Ok­tay Rifat, Turgut Uyar, İlhan Berk, Cemal Süreya, Edip Cansever, Sezai Karakoç, Ülkü Tamer, Ece Ayhan, Tevfik Akdağ, Yılmaz Gruda gibi ozanlar anılabilir.

İkinci Yeni Akımının Özellikleri

Orhan Veli ve arkadaşlarının “şairanelikten, ölçü ve uyaktan uzak” şiiri­ne karşıt bir yol izleyen İkinci Yeni şi­irinin belirleyici başlıca özellikleri şöyle özetlenebilir: “Şiir belki en çok biçimdir” (C. Süre­ya) diyen ikinci Yeni, dilin kurallaşmış yapışma aykırı düşen kullanımlara yer vermiş, gerçeküstücülükten gelen “özgür çağrışım” yöntemini benimse­yip, birbirinden kopuk çağrışımlarla yeni imgeler oluşturarak Türkçenin söz dizimini değişikliğe uğratmış, kimi zaman biçimsel kaygı adına sözcükle­ri gelişigüzel yan yana getirmekten kaçınmamış, anlaşılması güç tamlamalar kurmayı yeğlemiştir. Soyutla­ma da ikinci Yeni’nin önde gelen özel­liklerinden biridir; İkinci Yeni ozanla­rı, çoğu kez insanı, toplumsal çevre­sinden soyutlayarak vermeyi amaçla­mışlardır. “Şiirin bir dil meselesi” (T. Uyar) olduğunu ileri süren İkinci Ye­ni’nin kimi ozanları, anlaşılırlık ilke­sini gözardı ettikleri için, İlhan Berk, Ece Ayhan gibi ozanlar da şiiri us dı­şında aramaya varan şiirleri nedeniy­le, “anlamsız şiir” yazmakla eleştiril­mişlerdir. Bununla birlikte, Cemal Sü­reya, Turgut Uyar, Edip Cansever gi­bi ozanlar, anlamı tümüyle gözardı et­meyerek, kapalı, ama şiirin bütünü içinde anlam ve işlev kazanan dizeler­le şiir yazmışlardır. Aldın kurallarını ve mantığın ilkelerini çiğneyen, akım egemenliğini yıkmaya çalışan kimi İkinci Yeni ozanları, gerçeğin niteliği­nin bozulmasına yol açmışlar, kimi ozanlarsa gerçeği kendi benlerinin ve imgelerinin süzgecinden geçirerek de­ğiştirmişler ama, mantık çerçevesi dı­şına çıkmamışlardır. Genellikle çok güç anlaşılan, kimi kez de hemen hiç anlaşılmayan bu şiir, çok sınırlı bir okur kitlesi için yazılmış izlenimini vermektedir. Toplumsal konulara hemen hiç ilgi duymayan İkinci Yeni ozanları, içinde yaşanan zamanı ve çevreyi son derece öznelleştirerek, geçmiş çağlara, cinselliğe, çocukluk günlerine göndermeler yaparak birey­sel konulan şiirleştirmişlerdir.

Akımın Esin Ve Yararlanma Kaynakları

İkinci Yeni şiiri, hem kimi yerli kay­naklardan, hem de yabancı kaynak­lardan esinlenmiş ve yararlanmıştır. Ahmet Haşim’in izlenimcilik ile sim-gerilik arasında gidip gelen şiir görüş­leri, anlamın geri planda kalması, şi­iri herkesin kendine göre yorumlama­sı, gerçeklerden kaçış, izlenimlere yaslanma, özel bir dil ezgiselliği yarat­ma gibi yönler, İkinci Yeni’ye esin kaynağı olmuştur. Batı edebiyatı akımlarından gerçeküstücülük, dada­cılık, simgecilik de İkinci Yeni ozan­larının etkilendikleri kaynaklar ara­sında sayılabilir, ikinci Yeni’nin he­men hiçbir felsefe akımına, ideolojiye bağlandığı söylenemezse de, kimi ikin­ci Yeni ozanları, varoluşçuluğun “ya­bancılaşma, mutsuz-huzursuz insan” özelliklerini şiirlerinde işlemişlerdir.

İkinci Yeni’nin Gördüğü Tepki Ve Destek

İkinci Yeni şiiri çağdaş Türk şiirinde birbirinden oldukça farklı tepkiler do­ğurmuştur. Muzaffer Erdost, Memet Fuat, Mehmet Doğan, İkinci Yeni şiirini destekleyenlerdendir; Asım Bezir­ci, Attilâ İlhan da bu şiiri biçim, içe­rik, toplumdan kopukluk, vb. yönleriy­le eleştirmişlerdir.

Günümüzde, ikinci Yeni’nin bir şiir akımı olup olmadığı tartışma konusu­dur. Ece Ayhan, Edip Cansever gibi ozanlar, ikinci Yeni’nin bir akım olma­dığını ileri sürmüşlerdir.

Kapalı, soyut, biçimci bir yol izlediği öne sürülerek eleştirilen ya da este­tik yönden yenilikçi olarak övülen ikinci Yeni şiiri, 1960’lardan sonra Egemen Berköz, Refik Durbaş, İsmet Özel, Hilmi Yavuz, Kemal Özer gibi ozanlar tarafından da benimsendi, bu ozanların ilk şiirlerinde ve kitapların­da ikinci Yeni’nin etkisi görüldü. Ama, toplumcu şiirin yeniden günde­me gelmesi (1965 sonrası) ve ilgi görmesi üstüne bu ozanlar, İkinci Yeni sonrasında, konularını geliştire­rek şiir anlayışlarını değiştirdiler.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.