Kansızlık (Anemi) Nedir?

Kansızlık alyuvarların ya da bunların boyama maddesi (pigment) olan hemoglobinin azalmasıyla nitelenen bir hastalık du­rumu (anemi de denir).

Kansızlık bazen bir enfeksiyon hasta­lığının (verem, frengi, sıtma) ya da asalaklardan kaynaklanan bir hasta­lığın (barsak kurtlarının neden oldu­ğu ankilostomiyaz), bir zehirlenme olayının (kurşunla, gümüşle, benzolle, karbon oksitle), bir kanserin, bir kan kanserinin (lösemi) ya da bir lökozun, bir kanamanın, skorbüt hastalığının belirtisi veya tamamlayıcı öğesidir. Ama kansızlık, gözlenen bozuklukları başlatan birincil belirti de olabilir. Bu durumda, kansızlığın niteliğini tam olarak belirlemek için kanın incelen­mesi, kan öğelerinin sayımı (hemogram), göğüs kemiğinden iğne (ponk­siyon) ile alınan kemik iliğinin incelen­mesi (miyelogram), vb. yapılır. Bu in­celemeler kansızlığın türünü ve dere­cesini (şiddetli, orta, hafif) belirtme­yi sağlarlar.

Alyuvarların sayısındaki azalmamn düşük olduğu, buna karşılık homoglobin düzeyinde kesin düşüldük göste­ren kansızlığa hipokrom kansızlık, he­moglobin düzeyi normal kalırken alyu­varların sayısında kesin bir düşüşün gözlendiği kansızlığa hiperkrom kan­sızlık, her iki etkenin de orantılı bir biçimde azaldığı kansızlığa normokrom kansızlık denir. Bazı kansızlık­lar alyuvarların kolay parçalanabilir- liği ya da boyutlarının büyümesiyle ni­telenirler.

En önemli kansızlıklar arasmda klo­roz, Biermer kansızlığı ve hemolitik kansızlıklar sayılabilir.

KLOROZ

Daha çok ergenlerde görül­düğü için özellikle genç kız kansızlığı da denen kloroz, demir eksikliğinden kaynaklanır. Bir hipokrom kansızlık olan kloroza yakalanan hastalarda belirgin yeşüimsi bir solukluk gözle­nir. Demir verüerek tedavi yoluna gi- düir.

BİERMER KANSIZLIĞI

Hiperkrom ve iri alyuvarlı bir kansızlıktır. Eskiden tehlikeli bir kansızlık olarak görülme­sine karşılık günümüzde B12 vitami­ni verilmesiyle başarıh bir biçimde te­davi edilmektedir.

HEMOLİTİK KANSIZLIKLAR

Dola­şımdaki alyuvarların aşırı yıkılmasın­dan ileri gelen hemolitik kansızlıkla­rın bazı biçimleri kalıtsaldır (aileden gelen kansızlıklar); bir septisemi, bir zehirlenmenin neden olduğu öbürle­riyse sonradan ortaya çıkarlar. Yeni doğan bir bebek, anne ve dölüt kanı arasmdaki uyuşmazlık durumunda bu tür kansızlığa tutulabilir. Tedavi, ço­cuğun bütün kanının değiştirilmesine dayamr; bu işlemin bazen yinelenmesi gerekebilir.

İyonlaştırıcı ışınlar ya da bazı ilaçlar, alyuvar tutulması, akyuvar ve kan pulcuklarmdaki bir değişmenin de ek­lenmesiyle kansızlıklara yol açabilir­ler. Kemik iliğine iğne ile girme, kemik iliğinin kan öğeleri üretmediğini gös­terir; tehlikeli olan bu tür kansızlıklar önemli kan aktarımları ve bazen de kemik iliği aktarımları gerektirir.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.