Lekecilik Nedir?

Figüratif resimde, yan yana sürdük­leri tekdüze renk lekelerini kullanarak çalışan sanatçıların bağlı olduğu re­sim akımını, soyut resimdeyse, tuvali belirli bir biçimi olmayan renk öğele­rinden yararlanarak oluşturan sanat­çıların bağlı olduğu resim akımını be­lirten terim (taşizm de denir). Lekecilik terimi ilk olarak eleştirmen Pierre Gueguen tarafından, 1951’de Menton’da soyut sanat üstüne verdi­ği bir konferans sırasında kullanıldı. Sözcük, eleştiri terimleri arasına 1954’te gene Pierre Gueguen tarafın­dan kesin olarak katıldı; eleştirmen Matiere et Maîtrise (Madde ve Usta­lık) başlıklı bir makalesinde bu terimi kullanarak, “lekecilik” (taşizm) ve “geometricilik”i (geometrizm), soyut­lamanın gelişmesini sağlayan “gösterimsizlik”in (nonrepresentation) iki temel öğesi olarak kabul etmişti.

El-Kol Haraketinin Önemi

Lekeci anlayış, resim uzamının dü­şünülerek ve yöntemlibir biçimde çalı­şarak oluşturulan düzeninin değerin­den çok, el-kol hareketine önem verir. Yapıtlarında “lekeci” bir görünüm sergilediği sanılan pek çok ressam action painting akımına bağlanır. Bun­lar, geleneksel sanat kurallarına uy­mamakla enformel bir sanatı (Fautrier), lirik soyutlamayı (Mathieu), hat­ta Michel Tapie’nin 1951’de önerdiği gibi başka bir sanatı gerçekleştirmiş olurlar.

Sanat eleştirisi alanında lekeci ya da enformel (biçimi olmayan) olarak ni­telenen doğrultudaki yapıtları sınıf­landırmada güçlük çekilmişti. Bu güç­lükler giderek daha da artmıştır; çün­kü 1950 yıllarında Paris’te Hanta’i, Nejad, Degottex gibi birçok ressam gerçeküstücülüğe ve otomatizme bağlı olduklarım ileri sürerek lekeci özellik­leri yadsınamayacak yapıtlar verdi­ler.

Ama önceden bilinen “biçimleri”, içinden geldiği gibi yansıtma isteğine dayanan bir sanatla “enformel” bir sanat arasında ayrım yapmak olduk­ça güçtür; her iki durumda da yapı­tın temel öğesini lekeden çok işaret oluşturur.

Aynı dönemde işaret Mark Tobey, Henri Michaux ve Georges Mathieu’nün yapıtlarında çok önemli rol oynar; bu yapıtlar, bütün çeşitlilikle­ri içinde, Doğu’ya özgü güzel yazı sis­temlerinden az çok esinlenen bir yazı aracılığıyla kişisel ideogramlar arayı­şı biçiminde belirirler.Çok çeşitli mizaçlarda olan ama ya­pıtlarında işaretin dinamizmiyle mad­denin ezilip ortadan kaldırılması (le­ke) etkilerini birleştiren ressamlar 1950 yıllarının eleştirmenleri tarafın­dan lekeci olarak nitelendirildiler. Bunlar arasında Fransız Camille Bryen, Kanadalı Riopelle, A.B.D’li Clyfford Stili, Sam Francis, Willem de Kooning, Alman Bernard Schultze, İspanyol Tapies, İngiliz Alan Davie sa­yılabilir.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.