Türk Tarih Kurumu Ne zaman Hangi Amaçla Kurulmuştur? Görevleri nelerdir?

Türk Tarih Kurumu Ne zaman Hangi Amaçla Kurulmuştur? Görevleri nelerdir?

Türk Tarih Kurumu ne zaman kuruldu?

Türk Tarih Kurumu, Türk tarihinin İslam öncesinin de ilk kaynaklardan araştırılması için Atatürk’ün emri ile 1931’de kurulmuş bir tarih araştırma kurumudur.

Türk Tarih Kurumunun Kuruluş Amacı Nedir?

Osmanlı devleti zamanında yazılmış tarih kitapları İslam Tarihi dönemindeki Türk tarihinden bahsetmekte ve İslam öncesi Türk devletleri yazmamaktaydı. Türk tarihinin tarih kaynaklarından araştırılıp binlerce yıllık Türk tarihini delileriyle ortaya koymak için, yeniden Türklerin tarih sahnesine çıkışından günümüze kadar ki olan tarihi yeniden araştırmak ve yazmak için Atatürk tarafından kurulmuştur.

Türk Tarih Kurumunun Görevleri Nelerdir?

Türkiye tarihini ve Türklerin tarihini incelemek ve sonuçları yaymak için seminerler, konferanslar, kongreler, sergiler, anma törenleri, düzenler; Tarihi bulguları ortaya çıkarmak için kazılar yaptırır, Türk ve Türkiye tarihi ile ilgili kitaplar basar ve yayınlar; kurumun üyeleri uluslararası kongreler düzenler.

Atatürk, hayatının son zamanlarına kadar Kurum’un çalışmalarına kendisi liderlik etmiş, çalışma planlarını kendisi belirlemiştir.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Comments

    1. Burada cevabın var. Niye kuruldu ile hangi amaçla kurulmuştur, aynı anlama gelmiyor mu?

      1. Atatürk’ün Türk Tarih Kurumu’nu neden ve ne amaçla kurduğunu merak ediyorsanız;

        Cumhuriyet’e kadar Türkiye’de İslâm tarihini esas alan ümmetçi bir tarih görüşü ile, Osmanlı Devleti tarihini esas alan bir Osmanlı tarih görüşü vardı Medreselerde “İslâm Tarihi”, mekteplerde ise “Osmanlı Tarihi” okutuluyordu Osmanlı Devletinin yıkılması ve halifeliğin kaldırılması, her iki tarih anlayışının da değerini düşürmüştü Yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ne İslâm ne de Osmanlı tarihi ile temellendirilemezdi
        Yeni devletin tarihi, onun dayanacağı ana güç olan millet ile, Türk milleti ile temellendirilecekti Hem Türk milleti, tarihini daha iyi öğrenerek daha bilinçli çalışacak, hem de bütün dünyaya yanlış tanıtılmış olan Türk tarihi düzeltilecekti

        Atatürk, öteden beri tarihe büyük bir ilgi duyuyor, bu alanda bilinçli bir bilgiye sahip bulunuyordu 1922’de kendisine Dârülfünun Edebiyat Medresesi’nin fahrî profesörlüğü verildiğinde, kendisinin tarihle daha çok ilgilendiğini, bu nedenle fahrî profesörlüğün edebiyattan çok tarihe ait olmasının daha uygun olacağını söylemiştir 1925 yılında Samsun’da yaptığı bir konuşmada da şöyle diyordu:

        “Bizim milletimiz derin bir maziye mâliktir Milletimizin hayat-ı âsârını düşünelim Bu düşünce elbette bizi yedi asırlık Osmanlı Türklüğünden, çok asırlık Selçuklu Türklerine ve ondan evvel bu devirlerin her birine muadil Büyük Türk Devrine kavuşturur”

        1928 yılında ise Afet (İnan) Hanım’ın, Fransızca bir coğrafya kitabında Türklerin sarı ırktan ve ikinci derecede insan olduklarının yazıldığını, bunun doğru olup olmadığını sorması üzerine Gazi, Türk tarihinin gerçeğinin ortaya konması için, artık devamlı tarih üzerinde durmaya başlamıştır Daha önce HG Wells’in dünya tarihi ile ilgili çok ilgi duyduğu eserini Türkçeye çevirtmiş ve yayınlatmıştı (İstanbul 1927, 1928); ama tarih konularıyla yoğun olarak ilgilenmeye başlaması 1929’dan sonradır

        1930’da Türkocakları Altıncı Kurultayında, M Kemâl’in isteği üzerine bir “Türk Taıih Heyeti” kuruldu ve bu komisyon üyeleriyle Türk tarih ve uygarlığının bilimsel bir şekilde incelenmesi çalışmaları yapıldı Atatürk, kitaplığına tarihle ilgili bir çok kitaplar aldırdı Kendisi ve yakın arkadaşları bu kitapları incelediler, çevirdiler, raporlar hazırladılar Böylece artık tarih çalışmaları devlet işleri arasına alınmış oldu

        Bu çalışmalardan “Türk Tarihinin Anahatları” ve okullar için dört ciltlik bir “Tarih” kitabı ortaya çıkmıştır

        Türkocakları kendilerini feshettikten sonra, Türkocakları Tarih Komisyonu yerine, 12 Nisan 1931’de “Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti” kuruldu Bu dernek, Türk milletinin kökleri, Türklerin uygarlığa yararlılıkları gibi konular üzerinde çalışmaya başladı Elde edilen sonuçların bir kurultayda görülmesi için 2-11 Temmuz 1932 tarihinde Birinci Türk Tarih Kongresi toplanmıştır Bu kongreye yalnızca Türk bilim adamları katılmıştı Zaten toplantının amacı, yeni Türk tarih görüşünü öğretmenlere anlatmaktı Kongreye katılan 232 kişiden 196’sı öğretmen idi Dinleyicileri arasında Eğitim Bakanının da bulunduğu bu toplantıda, okullarda okutulmakta olan tarih derslerinde bir bilgi ve metod birliği sağlamak amacı güdülüyordu

        Kongrede Türk uygarlık tarihi, Türk ırkının antropolojik yapısı ve özellikleri, Türk dili ve edebiyatı ile ilgili bildiriler sunulmuş, tartışmalar yapılmıştır Kongrede Türk milletinin, uygarlığın ve insanlığın beşiği olan Orta Asya’dan çıkmış beyaz ve arî insanlar olduğu, dünya üzerindeki bütün uygarlıkların Türkler tarafından etkilenip geliştirildiği sonucuna varılmıştır Kongre ayrıca Anadolu uygarlığının kurucuları olan Etilerin ve Sümerlerin Türklerin atası oldukları, Türkçenin de bütün dillerin kökeni ve ana kaynağı olduğunu vurgulamıştır

        Millî nitelikte yapılan bu toplantıda, bir çok iddiaların gerçek dışı ve abartmalı olduğu biliniyordu Ama esas amaç, manevî yönden Türk varlığını güçlendirmek ve gençliğe tarihi ve dili ile övünen bir kütle ruhunu vermekti Kongrede, okullar için bu zihniyete göre tarih kitapları yazılması kararlaştırılmış ve yazılmıştır

        Türk tarihini bu şekilde ele alınca, bu konuların bilimsel olarak işlenebilmesi için filolojik, etimolojik dil çalışmalarına da ihtiyac vardı ve bu Kongreden sonra dil alanında da bir dernek kurularak bilimsel çalışmalara başlanıldı

        1. eleviyiazya arkadaşın eklediği bilgiler başka siteden alıntıdır. Bilginin sahibi isteği olursa derhal bu siteden kaldırılır.

  1. Çok Teşekkürler Ödevimi bitirmiştim ve ögretmenim Artı atmıştı Çok Teşekkürler Bu siteyi açan kİşilere 🙂 🙂

zehra için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.