Canlıları Sınıflandıralım

Binlerce yıldır insanlar, canlıları çeşitli özelliklerine göre sınıflandırmaya çalışmıştır. Eski dönemlerde yaşayan insanlar hayvanlar için karada, suda ve havada yaşayanlar; bitkiler için ise otlar, çalılar ve ağaçlar olmak üzere basit olarak sınıflamalar yapmışlardır. Bilimsel çalışmalar hız kazanıp, farklı yöntem ve teknolojiler geliştirildikçe bilim insanları ilk olarak canlıları, bitkiler ve hayvanlar olmak üzere iki gruba ayırmışlardır. Ancak yıllar geçtikçe yeni canlı türlerini gözlemlemişlerdir. Bu canlıların özellikleri nedeniyle bu iki grupta da yer alamayacaklarını fark etmişlerdir. Günümüzde bilim insanları, canlıları mikroskobik canlılar, mantarlar, bitkiler ve hayvanlar olmak üzere dört gruba ayırmaktadır. Bilim insanları her geçen gün yeni türler keşfetmekte ve bu canlıları çeşitli özelliklerine göre sınıflandırmaktadır. Aşağıda, günümüzde canlıların sınıflandırılmasına ilişkin yaygın olarak kullanılan bir şema yer almaktadır.

Canlılar

canlılar

Mikroskobik canlılar

Çevremizde, çıplak gözle bakıldığında göremeyeceğimiz kadar küçük canlılar vardır. Bu canlıları ancak mikroskop denilen araçlar yardımıyla büyüterek görebiliriz. Bilim insanları, çıplak gözle göremediğimiz bu canlıları genel olarak mikroskobik canlılar başlığı altında incelemektedir. Mikroskobik canlılar; suda, havada, toprakta ve diğer canlıların vücutlarında yaşayabilirler.

Mikroskobik canlılarda en basit yapılı olanlarına bakteri adı verilir. Dünyada bakterilerin bulunmadığı yer yoktur. Bakteriler en çok atıkların bol bulunduğu yerlerde ve sularda yaşarlar. Ayrıca çok soğuk (buzullar, kar gibi) ve çok sıcak (kaplıca) ortamlarda bile yaşarlar. Hava ve su damlacıkları ile çok uzun mesafelere taşınabilirler. Bakterilerin bazıları faydalı olmasına karşın bazıları da zararlı olabilir. Sütten yoğurt oluşumunu sağlayan bakteriler, faydalı bakterilere örnek olarak verilebilir. Zararlı bakteriler ise hastalıklara yol açarak sağlığımızı olumsuz yönde etkiler. Örneğin verem, zatürre, kolera gibi hastalıklar bu tür bakterilerin vücudumuza girmesi sonucu oluşur.

Bakterilere göre daha gelişmiş yapıda olan, çıplak gözle görünemeyen mikroskobik canlılar da vardır. Bu canlılar öglena, amip, terliksi hayvan ve sıtma mikrobudur. Bunların bir kısmı insan ve hayvanların vücutlarında bir kısmı da deniz ve tatlı sularda yaşar.

mikroskobik canlı

Mikroskobik canlı

 

Mikroskobik canlılar besinlerimize nereden geliyor?

1860’lı yıllara kadar birçok kişi, mikroskobik canlıların bozulan yiyecek ve içeceklerde kendiliğinden ürediğini düşünüyordu. Oysa Fransız bilim insanı Pasteur, yiyecek ve içeceklerde canlıların kendiliğinden ürediği düşüncesine katılmıyordu. Pasteur, mikroskobik canlıların yiyecek ve içeceklere havadan karıştığını düşünüyordu.

Bunun üzerine bir deney düzeneği hazırladı. Yiyecek türü olarak etsuyu kullandı. Gerçekleştirdiği deneyin sonucunda ortaya koyduğu düşüncesini kanıtladı.

Mantarlar

Mantarlar, kendi besinini üretemeyen basit yapılı canlılardır. Şapkalı, küf, maya ve parazit mantarları olmak üzere dört çeşittir.

Şapkalı mantarlar

Bunlardan bazıları besin olarak tükettiğimiz mantarlardır. Vitamin ve protein bakımından zengin besinlerdir. Şapkalı mantarlar besinlerini, toprağa tutunarak topraktan veya başka canlılardan hazır olarak alır. Şapkalı mantarların bazıları, içerdikleri özel maddeler nedeniyle zehirlidir. Zehirli ve zehirsiz mantarlar doğal ortamlarda çoğunlukla yan yana gelir, bir arada büyür ve bazıları birbirine çok benzer. Bunları, ancak bir uzman ayırt edebilir. Mantarları iyi tanımayanlar bunları birbirleri ile karıştırabilir. Zehirli olabilme ihtimali nedeniyle doğada büyüyen mantarlar toplanmamalı ve tüketilmemelidir.

mantar

Şapkalı Mantar

 

Küf mantarları

Canlı kalıntılarını çürüterek yaşar. Açıkta kalan ekmek parçası, peynir, kesilmiş meyveler gibi çeşitli besinlerin üzerinde görülürler.

Limon küfü

Limon küfü

Ekmek küfü

Ekmek küfü

 

Maya mantarları

Çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük canlılardır. Şekerli ılık su içerisinde hızla çoğalırlar. Örneğin, hamurun mayalanmasını sağlayan mantarlar maya mantarlarıdır.

Maya mantarı

Maya mantarı

 

Parazit mantarlar

Genelde insan, hayvan ve bitkilerde mantar hastalıklarına neden olurlar. Parazit mantarlar akciğerlere, bağırsaklara, deriye, boyuna, yüze, ellere, ayaklara hatta kemiklere yerleşip bu yapı ve organlara zarar verebilir.

Parazit mantarlar

Parazit mantarlar

 

Bitkiler

Bitkiler güneş ışığı yardımıyla kendi besinlerini kendileri üretebilen canlılardır. Bitkiler aynı zamanda diğer birçok canlı için de temel besin kaynağıdır. Yani hem kendileri için besin üretirler hem de diğer canlıların besin ihtiyaçlarını karşılarlar. Bitkiler çöl, ormanlık alan, göl ve göl kenarı gibi farklı ortamlarda yaşar. Örneğin kaktüs çöl ortamındaki yaşama uygun özelliklere sahiptir. Yaprakları diken şeklinde olduğu için çok fazla su kaybetmez. Yağmur ormanlarında ise geniş yapraklı bitkiler bulunur. Bitkiler ile ilgili araştırma yapan bilim insanları her geçen gün yeni türler keşfetmektedir.

Bitkiler genel olarak çiçeksiz ve çiçekli bitkiler olmak üzere ikiye ayrılır.

Çiçeksiz bitkiler

Basit yapılı bitkilerdir. Genellikle nemli yerlerde (göl, bataklık, nemli toprak) ve ağaç gövdelerinde yaşarlar. Su yosunu, kara yosunu ve eğrelti otu çiçeksiz bitkilere örnek olarak verilebilir.

Çiçekli bitkiler

Çiçeksiz bitkilere göre daha gelişmiş bir yapıya sahiptir. Kök, gövde, yaprak ve çiçekten oluşurlar. Çam, papatya, elma ve kiraz çiçekli bitkilere örnek olarak verilebilir.

Çiçekli bitkiler genel olarak dört temel kısımdan oluşmaktadır. Bunlar kök, gövde, yaprak ve çiçektir.

Çiçekli bitkilerde kök

Genellikle bitkinin toprak altındaki bölümüdür. Bitkiyi toprağa bağlar. Emici tüyleri ile topraktaki suyu ve suda çözünmüş mineralleri alır. Havuç, turp, şalgam gibi bazı bitkilerde ise kökler besin depo eder.

Gövde

Genellikle bitkinin toprak üstündeki bölümüdür. Yaprak ve çiçekleri taşır. Suyu ve suda çözünmüş mineralleri kökten alarak yaprağa taşır. Yapraklarda üretilen besini bitkinin diğer bölümlerine iletir. Ayrıca bitkinin dik durmasını sağlar.

çiçekli bitkilerde gövde

Yapraklar

Bitkilerin kendi besinlerini kendilerinin üretmesini sağlar. Bitkinin aldığı karbondioksit gazı, su ve güneş ışığıyla bitkinin yaşaması için gerekli olan besini üretir.

Çiçek

Bitkilerin üreme organıdır. Bitkilerin üreyip çoğalmasını sağlar. Bazı çiçekli bitkiler, güzel renkli olmaları ve çevrelerine güzel kokular yaymaları nedeniyle arı, kelebek gibi bazı canlıları kendilerine çekerler. Bu canlılar çiçeklerden hem kendileri için besin sağlar hem de bitkilerin üremelerine yardımcı olur.

Hayvanlar

Bir diğer canlı grubu olan hayvanlar mikroskobik canlılar, mantarlar ve bitkilere göre daha gelişmiş yapıdadır. Hayvanlar aktif hareket edebilirler. Hayvanlar, bitkiler gibi kendi besinlerini üretemedikleri için diğer canlıları yiyerek beslenirler. Bazı hayvanlar sadece bitkisel besinler bazıları sadece hayvansal besinler bazıları ise hem bitkisel hem de hayvansal besinler ile beslenir.

Bilim insanları yaptıkları çeşitli araştırmalar sonucunda hayvanları gruplandırırken iskelet bulundurma özelliklerine göre onları iki gruba ayırmayı tercih etmişlerdir. Buna göre vücutlarında kemik ve kıkırdaktan oluşan bir iskelet yapısı bulunan canlıları omurgalı hayvanlar, bulunmayan canlıları ise omurgasız hayvanlar olarak adlandırmışlardır.

Karada ve suda yaşayan birçok omurgasız hayvan vardır. Omurgasız hayvanlar; süngerler, sölentereler, solucanlar, yumuşakçalar, eklembacaklılar ve derisi dikenliler olarak gruplandırılmıştır.

Omurgalı hayvanlar en gelişmiş canlı grubudur. Omurgalı hayvanlar; balıklar, kurbağalar, sürüngenler, kuşlar ve memeliler olmak üzere beş ayrı grupta incelenirler.

Balıklar

Genellikle tatlı ve tuzlu sularda yaşarlar, solungaç solunumu yaparlar. Yüzgeçleriyle hareket ederler. Vücutları koruyucu pullarla kaplıdır. Genellikle yumurtayla çoğalırlar.

Kurbağalar

Suda, karada, hem suda hem de karada yaşayanları vardır. Yumurta ile çoğalırlar. Arka ayakları uzun ve perdelidir.

Sürüngenler

Gövdeleri genellikle uzun olduğundan sürünerek hareket ederler. Vücutlarının çevresi pul veya kemik tabakayla kaplıdır. Suda ve karada yaşarlar. Yumurta ile çoğalırlar. Yılan, kertenkele, kaplumbağa ve timsah bu grupta yer alan canlılara örnek olarak verilebilir.

Kuşlar

Vücutları tüy ve teleklerle kaplıdır. Tüyler, vücut sıcaklığının korunmasını sağlar. Yumurtayla çoğalırlar. Penguen, tavuk, hindi ve devekuşu gibi bazı kuşlar, kanatları olduğu hâlde sınırlı şekilde uçarlar.

Memeliler

Omurgalı hayvanların en gelişmiş grubudur. Doğurarak çoğalır ve yavrularını sütle beslerler. Çoğu memeli hayvan karada yaşarken; yunus, fok ve balina gibi bazı memeliler de suda yaşar. Yarasa ise uçan bir memelidir. Fare, deve, geyik, kurt, zürafa ve aslan memeliler grubunda yer alan canlılara örnek olarak verilebilir.

Yukarıda ismini bulduğumuz bu hayvanla ilgili kitapları, interneti, dergileri kullanarak araştırmalar yapalım. Elde ettiğimiz bilgileri aşağıdaki boşluğa yazalım. Ayrıca bu bilgilerden ve topladığınız fotoğraflardan yararlanarak bir poster hazırlayalım ve sınıfta arkadaşlarımızla paylaşalım.

canlılar genel sınıflandırma

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Comments

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.