Endonezya Ekonomisi Geçim Kaynakları

Endonezya olağanüstü bir doğal zen­ginlik potansiyeline karşın, bağım­sızlıktan bu yana sağlıklı bir iktisadi duruma kavuşamamıştır. Bunda en büyük etmen, Hollanda’nın, besin bitkilerinin zararına, büyük tarım iş­letmelerini geliştirmiş olmasıdır. İk­tisadi durumun kararsızlık nedenleri arasında, imalât sanayilerinin güç­süzlüğü, enflasyon, azgelişmiş bir ül­kenin kendine özgü sorunları sayılabilir; ülkeyi 1945’ten 1966’ya kadar yöneten başkan Sukarno’ysa, Afrika ve Asya ülkeleri çerçevesinde ulusla­rarası siyaset sorunlarına ağırlık verirken, iktisadi sorunlara yeterince eğilmemiştir. Günümüzdeki devlet başkanı General Suharto, sosyalist iktisat modelinden ayrılarak Batı yar­dımına dayanan bir liberalizm siya­seti uygulamaktadır.

Endonezya’nın günümüzde karşı karşıya bulunduğu iktisadi güçlük­ler, özellikle nüfus artışından kay­naklanır. Nüfus 193 milyonu bul­muş, üstelik hızla çoğalmaktadır: Her yıl iş piyasasına iş bulma umudu olmaksızın 1 milyon kişi çıkmakta­dır. Sözgelimi, Cava yeryüzünün en kalabalık köşelerinden biridir. Bu durumla savaşabilmek için hükümet 1970’ten bu yana doğum kontroluna ağırlık veren bir aile siyaseti uygula­maktadır. Ne var ki, artış hızı, 1970- 1992 döneminde ancak % 2,5’ten % 2’ye düşürülebilmiş, doğum oranıy­sa aynı dönemde % 44’ten % 39’a in­miştir. Gene de, hükümetin ülkeyi sa­nayileştirme yolundaki bütün çaba­larına karşın halkın % 60’ı yeterli be­sin alamamaktadır. Çağdaşlaşma yo­lundaki atılım, halkın bir bölümü­nün okuma yazma bilmemesi nede­niyle kösteklenmekte (bu oran 1992’de halkın % 15’ine denk düşen 29 milyonu bulmuştur), ayrıca, ülke­de yadsınamayacak bir iktisadi kalkınma gerçekleşmekle birlikte, bu gelişmenin temposu, etkinlik alanla­rına göre büyük ayrılıklar göster­mektedir. Devlet denetimindeki pet­rol şirketi “Pertamina”nın iflası, dış ticaret için gereken döviz rezervlerini eritmiş (1989’da Avustralya’yla, Ti­mor havzasında! petrol işletmeciliği için ikili bir anlaşma imzalanmıştır), kauçuk üretiminde 1970 yıllarından bu yana önemli bir artış görülmemiş (1992’de 1 000 000 ton), kahve, çay, tütün ve karabiber üretimiyse artmış­tır.

Öte yandan, Endonezya’nın gelişme­sini kısıtlayan bir etmen de, çalışma çağındaki nüfusun en geniş bölümü­nün hep tarım kesiminde kalmasıdır.

Tarım

Ulusal üretimin yarısından çoğunu kaplayan tarım kesimi, dışsatımın % 70’ini sağladığı gibi, etkin nüfusun % 75’inin geçim kaynağıdır (oysa ekili alanlar ülkenin toplam yüzölçü­münün ancak % 9,5’unu kaplar). En­donezya’da dört tip tarım yapılmak­tadır: Pirinç tarımı; kuru tarım; or­manların yakılması yoluyla tarla aç­ma yöntemine dayanan tarım (la- dang); ticaret bitkileri tarımı. Günü­müzde harcanan bütün çabalara kar­şın, tarım üretimi, hızla artan nüfu­sun beslenmesine yetişmemektedir. Cava ve Bali’de yoğun pirinç tarımı yapılmakta (tarlalar taraçalar halinde düzenlenmiştir; yılda iki kez ürün alınır), düzenli bir sulama siyaseti ve yeni tohumlar seçilmesi sonucunda pirinç dışalımı günden güne azaltıl­maktadır. Kuru tarımla kadınlar uğ­raşır; halkın beslenmesinde son de­rece önemli olan mısır, soya, yumru­lar ekilir. Endonezya tarımının bü­yük bir bölümünü oluşturan ticaret bitkilerinden, günümüzde 1939 ön­cesindeki kadar verim sağlanama­maktadır. Özellikle Sumatra’nın ku­zeyinde bulunan kauçuk ekili tarım işletmelerinin verimi, dünya piyasa­larında kauçuk fiyatlarının düşmesi nedeniyle yeni fidanlar ekilmediğin- den azalmıştır. Gene de kauçuk, dış­satımın % 22’sini sağlamaktadır. İkinci ticaret bitkisi olan kahve ile Ca­va’da yapılan çay üretimi gelişmekte­dir. Hindistancevizi ağacı, yağ palmi­yesi, şekerkamışı, tütün, baharat ve kınakına, dışsatıma katkıda bulunan öbür ticaret bitkileridir. Ülke yüzöl­çümünün % 65’ini kaplayan orman­lardan değerli tahtalar ve yapı keres­tesi elde edilir; ama araç yetersizli­ğinden bu gelir kaynaklarından pek yararlanılamamaktadır. Olanakların genişliğine karşın, balıkçılık ve hay­vancılık da ikinci derecededir.

Sanayi

Ülkenin önemli maden kaynaklarını, Endonezya’da bulunmayan teknik olanaklardan ve yatırımlardan yarar­lanan yabancı şirketler işletmektedir. Sumatra’da, Borneo’da, daha küçük çapta da Cava’da önemli petrol yatak­ları vardır. Petrolü Shell, Caltex, Esso gibi büyük şirketler çıkarmakta, ulu­sal petrol şirketiyse, yeni bulunan ku­yuların işletme hakkını tekelinde tut­maktadır. Dünya üretimindeki geliş­meyle orantılı olmamakla birlikte, petrol çıkarımında artış görülmekte­dir. Ülkenin ikinci büyük yeraltı gelir kaynağı olan kalay da, gene ileri ölçü­de makineleşmiş tekniklerden yarar­lanan yabancı şirketlerin elindedir. Boksit, bakır, manganez ve nikel üre­timleri için de aynı şey söylenebilir. Kömür ve demir yataklarının da bu­lunduğu ülkede, petrola ve hidroe­lektrik olanaklara karşın, enerji po­tansiyeli düşüktür.

Tarım ürünlerini işleyen sanayiler (sigara, otomobil lastiği, şeker, yas fabrikaları) ve dokuma sanayileri başlıca sanayi dallarıdır. Sıvı yakıtlar sayesinde, özellikle gübre üretimine yönelik kimya sanayisi doğmaktadır. Petrol rafinerileri, kalay, işleme tesis­leri, çimento fabrikaları, henüz yete­rince çeşitlenmemiş olan Endonezya sanayisinin öbür kesimlerini oluştu­rur.

Ağırlık önce tarıma bağlı sanayilere, sonra ulusal hammaddelere bağlı sa­nayilere, son olarak da çok sayıda işçi çalıştıran sanayilere verilmiştir. Ama yatırımların ve teknisyenlerin, dış ül­kelerden birçok kez yardım istenme­sine karşın yeterli olmaması, Endo­nezya sanayisinin sınırlarının geniş­lemesini engellemektedir. Endonez­ya’nın gelişmesini köstekleyen et­menlerin başında ülke topraklarının son derece çeşitli olması gelir: Sözge­limi, Cava ile İrian arasında hiçbir or­tak yan yoktur. Ulaşanım sağlanması çok güçtür; ulaşım araçlarının azlığı ülkenin başlıca sorunlarından birini oluşturduğundan, adalar arasındaki eşitsizlik de giderilememektedir. Ge­niş bir adalar ülkesi için çok büyük önem taşıyan ticaret filosu, henüz ge­lişmemiştir.

Ticaret alışverişlerinin özellikleri, ül­ke iktisadının azgelişmişliğini de or­taya koymaktadır: Endonezya, işlen­miş ürünler satın alır; hammadde (kauçuk, petrol, kahve, kalay) satar. Ticaret yaptığı başlıca ülkeler A.B.D ve Japonya’dır.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.