Friedrich-Wilhelm Kimdir?

Friedrich-Wilhelm Kimdir? Brandenburg seçicisi ve Prusya dükü (Berlin 1620-Potsdam, 1688). Tarihte Büyük Seçici diye anılan Friedrich-Wilhelm, yirmi yaşındayken darmadağınık ve uyumsuz bir ülkenin başına geçti: Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu’nun içinde, 1417’den beri Hohenzollernlere ait olan Brandenburg; Almanya’nın öbür ucunda, Ren ırmağı kıyılarında 1614’ ten sonra Veraset savaşıyla kazanılan Kleve düklüğü; Polonya’da, 1618’de ele geçirilen Prusya düklüğü. Bu bölgelerde nüfus seyrekti, halk verimsiz topraklarda yaşıyordu, dolayısıyle tarım çok az yapılıyordu, kentlerse gelişmemişti. Hükümdarın pek az bir geliri ve çok az sayıda askeri vardı; bu nedenle de bağlı olduğu Hohenzollern sülalesinin Almanya’da fazla bir önemi yoktu.

Friedrich-Wilhelm çavuş kral

Büyük bir zekâya sahip olmasa da çalışkan bir hükümdar olan Friedrich-Wilhelm, güç ve bağımsızlık
kazanmak istedi. Aslında, bir ulus yaratmak peşinde değildi, çünkü, yönetimi altında tuttuğu değişik ülkelerdeki uyrukları kendilerini bir dayanışma içinde görmüyorlardı. Friedrich-Wilhelm’in tek isteği Hohenzoller sülalesinin gücünü artırmaktı. 1918 yılına kadar da bütün Hohenzollern hükümdarları onun yolunu izlediler. Gerçekten de Hohenzollernlerin siyaseti her şeyden önce sülalenin egemenliğine dayanan bir siyasetti ve Hohenzollern sülalesi hiçbir zaman yarattığı devletle özdeşleşmedi. Bu siyasal tutumun kökeninde Büyük Seçici Friedrich-Wilhelm’in davranışı yatıyordu. Friedrich-Wilhelm o dönem için önemli sayılan 30000 kişilik bir orduyu silah altında tutmaya olanak sağlayan dolaylı ve dolaysız bir vergi sistemi kurdu, Otuz Yıl savaşlarının yıkımlarını onarmak için, Avrupa’da zulüm görmüş herkese ülkenin sınırlarını açtı. Nantes fermanının yürürlükten kaldırılmasından sonra, yirmi bin calvinci Brandenburg’a yerleşti. Friedrich-Wilhelm’in askeri gücü etkin bir dış siyaset yarattı. Westfalen anlaşmasıyla Magdeburg, Minden ve Oder’in doğusundaki Pomeranya gibi eski kilise prensliklerini elde etti. Bütün seçici prensler gibi imparatora karşı tümüyle bağımsız olduğu ilan edildi (1648). 1657’de Wehlau anlaşmasıyla Polonya kralından Prusya egemen dükü unvanını aldı.

FRİEDRİCH-WİLHELM I

Prusya kralı (Berlin, 1688-Potsdam, 1740).
Friedrich I’in oğlu olan Friedrich-Wilhelm I, 1713’te Prusya krallığı tahtına geçti. Son derece otoriter bir kral olarak, çevresindeki yüksek görevlileri ezici bir çalışmaya zorladı; aile çevresini ve bakanlarını yıldırdı. Orduya ve askerliğin en küçük ayrıntısına olan tutkusu nedeniyle kendisine Çavuş Kral adı verildi. Askeri nitelikte bir yönetim bürokrasisi kurdu; tıpkı babasının yaptığı gibi siyasal mültecileri ülkesine kabul etti, belli bir toprağı işlemelerine izin verdi. İktisadi durumun gelişmesi ve vergi gelirlerinin artması sayesinde zorunlu askerlik hizmetini getirerek ordunun gücünü iki katına çıkardı. Ama savaşı da bir kez göze aldı: İsveç kralı Kari XII’ye karşı giriştiği savaşta Batı Pomeranya’yı kazandı.

FRİEDRİCH I

Brandenburg seçicisi, Prusya dükü ve ilk Prusya kralı (Konigsberg, 165?-Berlin, 1713). Friedrich-Wilhelm’in oğlu olan Friedrich I, babasının beş kardeşine de gelir sağlayan vasiyetine karşı çıkarak, 1701’de kendini Prusya kralı ilan etti ve imparatorun da bu yeni unvanını tanımasını sağladı. Böylece Hohenzollernlerin kurdukları bütün devletler hiçbir birlik oluşturmadan “Prusya Krallığı” adını almış oldular. Yaptığı askeri harcamalar yüzünden krallığın mali açıdan sarsıntı geçirmesine neden olan Friedrich I, protestanları savunan bir siyaset izledi. Calvinci fransızları yurttaş olarak kabul etti ve üç kez evlendi.

Kral olduktan sonra bilim adamlarını ve edebiyatçıları çevresinde toplayan Friedrich Il'yi Voltaire (solda, karşıda) ve dostlarıyla birlikte masa başında gösteren,Adolf von Menzel'in tablosu.

Kral olduktan sonra bilim adamlarını ve edebiyatçıları çevresinde toplayan Friedrich Il’yi Voltaire (solda, karşıda) ve dostlarıyla birlikte masa başında gösteren,Adolf von Menzel’in tablosu.

FRİEDRİCH II, BÜYÜK

Prusya kralı (Berlin, 1712-Potsdam, 1786). Friedrich-Wilhelm I’in oğlu olan Büyük Friedrich II gördüğü eğitim gereği Fransız edebiyatının ve felsefesinin etkisinde kaldı. Ancak babasının böyle bir eğitim görmesine karşı çıkması nedeniyle bir arkadaşıyla birlikte İngiltere’ye kaçmak istedi (1730) ama yakalanarak yargılandı: Arkadaşı idam edildi, kendi de hapse atıldı. Daha sonra babasının isteklerine boyun eğerek bağışlanan Friedrich, önce krallık yönetiminde bir görev aldı, ardından alay komutanı oldu ve askeri yönetimi öğrendi. Bu arada edebiyatla da yakından ilgilenmeyi sürdürerek, Fransız yazarı Voltaire’le mektuplaştı. 1740’ta babasının ölümü üstüne tahta çıkınca, çevresine bilim adamlarını ve edebiyatçıları topladı (Voltaire, üç yıl süreyle konuğu oldu ama daha sonra araları açıldı). Versailles sarayından esinlenerek Berlin yakınlarında Potsdam sarayını yaptırdı. Bu arada soyluların ayrıcalıklarına dokunmadan orduyu ve yönetimi düzenledi, kendinden önce gelenlerin yaptıkları gibi topraklarına sistemli olarak insan yerleştirmeyi sürdürdü; işkenceyi yasakladı ve yasaları, yararlı kılmak için, yazdırttı. Dış siyasette de etkili olan Büyük Friedrich II, bazen kurduğu ittifaklardan geri döndü. Avusturya Veraset savaşında iki kez Fransa’yı yalnız bıraktı, Saksonya’ya saldırıp Yedi Yıl savaşlarını başlattı, 1772’de Polonya’yı paylaşma düşüncesini savundu.Ülkesinin yüzölçümünü iki katına, nüfusunu da üç katına çıkardı ve Avrupa’nın en büyük ordusuna sahip oldu. Kısacası, kendinden sonra gelenlerin beceriksizliklerine dayanabilecek bir düzen kurdu.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.