Japonya Nüfusu

Yüzölçümü :370.073 km(Ryukyu ile birlikte 372.313 km2)

Nüfusu :124.017.000 (1992)

Nüfus yoğunluğu : Km2’ye 333 kişi

Başkenti :Tokyo (8.386.030; banliyöleriyle 11.904.370; 1992)

Dili:Japonca

Dini:Buddhacılık; Şinto

Para birimi :Yen

Nüfus

Sarı ırktan olan Japon halkı, tarihinin başlangıç yıllarından beri ortaya çı­kan etnik karışımlar nedeniyle son derece farklılık gösterir. İ.Ö. III. yy’da Jomon insanlarının yerini, kuzeyden gelen (Hokkaido, Honşu’nun kuzeyi) Kafkas ırkına bağlı Aynularla, Japon halkının kökenini oluşturan, As­ya’dan gelmiş Moğol öbeğinden Yayoiler aldı.

Demografi alanındaki evrim, iki dö­nem boyunca gelişti: XIX. yy. ortala­rındaki “dışa açılış” dönemi ve İkinci Dünya savaşı dönemi.

25-30 milyon dolaylarında olan nü­fus, Meyci dönemindeki değişimle­rin yam sıra artış göstererek, 1872’de 35 milyona, 1915’te 53 milyona ulaş­tı. Bu artış doğum oranının yüksel­mesiyle açıklanmaktadır: Japonya’da 1941’den önceki ölüm oram çok yük­sek olmakla birlikte, gene de doğum oramnın oldukça altındaydı. 1945 bozgununu Japonya, 300.000 km2’lik toprak ve iki milyon kişi yitirerek ödedi: T arım ve sanayi üretimi gerile­di. Bununla birlikte, nüfus artışı sa­vaştan sonra da hızından bir şey yitir­medi.

A.B.D’li general Mac Arthur’un iste­ğiyle bir “doğum kontrol” yasası 1948’de onaylandı. Bunun sonucu olarak, doğum oranında bir azalma görüldü (1949’da binde 33; 1992’de binde 24). Bunun yanı sıra ölüm ora­nı da dünyadaki en düşük ölüm oran­larından biri haline gelecek (1992’de binde 6) biçimde azaldı. Bu nedenler ve yabancı göçler yüzünden nüfus yılda 3 milyona yakın artış göster­mektedir. Bu artışın XX. yy’ın son on yılında en yüksek noktasına ulaşaca­ğı ve ardından yavaş yavaş azalacağı sanılmaktadır. Nüfusun yaşlanması da böyle bir evrimin kaçınılmaz so­nucudur (15-59 yaş arasındakilerin toplam nüfusa oranı % 64,3’tür). Nü­fusun coğrafi açıdan dağılımı olduk­ça dengesizdir. Ortalama nüfus yo­ğunluğu km2’ye 333 kişidir, ama bu sayı, ülkenin yaşanabilir kesiminde km2’de 900 kişiye yaklaşır. Söz konu­su dağılım yüzey şekilleriyle de açık­lanamaz.

XX. yy’ın başından beri, etkin nüfu­sun tarım kesiminde çalışanlarının oranı (1948’de % 41, 1992’de % 8), sanayi ve hizmetler kesimleri yararına gerileme göstermiştir. Bunun so­nucu olarak, nüfus yoğun biçimde kentlerde yığılmıştır. Ülkede otuz al­tı kentin nüfusu 300.000’i geçer; bun­lardan sekizindeyse (Tokyo, Yokoha­ma, Osaka, Nagoya, Kyoto, Kobe, Kitakyuşu, Sapporo) nüfus, milyonu aşar. Bu gelişme sonucunda, kentler­de yaşayanların toplam nüfusa oranı % 77’yi bulmuştur (1992).

Japonların atalarının bağlı olduğu Şinto dini, gerçek anlamda bir din sa­yılamaz. Buddhacılık (70 milyon Buddhacı) ve Hıristiyanlıkla (740.000 Hıristiyan arasında Protestanlar çoğunluktadır) birlikte varlığını sür­dürür.

Ulusal dil japoncadır. İngilizce ticari dil olarak kullanılır. 2 Kasım 1946 Anayasası’yla Japonya meşruti bir krallık olmuştur. İmparatorun yalnızca temsili bir görevi vardır. Yasa­ma yetkisi, doğrudan oyla seçilen iki meclisten oluşan Diyet’in elindedir. Söz konusu iki meclis 6 yıl için seçi­len Danışmanlar Meclisi ve 4 yıl için seçilen Temsilciler Meclisi’dir. Yü­rütme yetkisi, Diyet karşısında so­rumlu olan Kabine tarafından yerine getirilir. Japonya, yönetim açısından 47 ile (içen) ayrılmıştır.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.