Masalların Kaynakları Yapısı Dünya Masalları ve Türk Masalları

Masal, düz yazı biçiminde söylenmiş, dinsel ve büyüsel inançlardan ve törelerden bağımsız, bütünüyle düş ürünü olan kısa anlatı türü.

Masallarda Öz Biçim Ve Biçim Özellikleri

Masallarda genellikle olağanüstü olaylar ve kişiler yer alır. Ancak kimi masallarda olağanüstü olay ve kişile­rin yerine günlük yaşamdaki benzer­leri geçmiştir. Dahası kimi son dönem masalları, masal dünyasının değil, gerçek dünyanın araçlarını, gereçle­rini içermektedir.

Masal, sözlü edebiyat ürünlerinden- dir ve anonim bir özellik gösterir. Ef­sane, destan, fıkra gibi sözlü gelenek ürünleriyle yakın benzerlikler sunan masalı bu türlerden ayıran en belir­gin özellik, anlattığı olayların tümüy­le “düş ürünü” olduğu izlenimini ya­ratmasıdır.

Genellikle çocukları eğlendirmek, on­lara hoşça vakit geçirtmek için anla­tılan masallar, bir edebiyat türü ola­rak değerlendirilir ama masalların sözlü geleneğe dayanan toplumlarda topluca yapılan bir eğlence türü oldu­ğu da saptanmıştır.

Masallarda, “masal evreni”ne özgü çok çeşitli öğeler bulunur. Özellikle geçmiş dönemlere ilişkin olarak anla­tılan masallarda bu dönemlerin tipleri (padişahlar, krallar, kraliçeler, iyiler, kötüler, cinler, periler, vb.), olayları, gelenek ve görenekleri, ayrıca sihirli kutular, uçan seccadeler, görkemli sa­raylar, vb. yer alır.Bütün bu öğeler, dinleyenlere bir bildiriyi iletmek için başvurulan araçlardır. Masallar yo­luyla iletilen bildiri ahlaksal bir içe­rik taşır: Genel çerçevesiyle iyiler ile kötülerin savaşımı olarak kurgulanan masallar aracılığıyla, dinleyenlerde iyilik, adalet, dürüstlük gibi kavram­ların oluşmasına çalışılır.

Masallar biçim yönünden serim- düğüm-çözüm örgüsünde anlatılır. Masalın başında, ortasında ve sonun­da söylenen, yerine göre uzun, yeri­ne göre kısa olan kalıplaşmış sözler (tekerlemeler) de önemli bir yer taşır. İyi bir masal anlatıcısı masalın serim bölümünde “Bir varmış bir yok­muş…”, “Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde…”; düğüm bölümünde “Az gitmiş uz gitmiş…”; çözüm bölü­münün sonunda da “Onlar ermiş mu­radına…” biçimindeki tekerlemeleri kullanmayı ihmal etmez. Uluslararası masal katalogunda (The Types of The Folktale, 1964; Antti Aarne ve Stith Thompson) masallar dört ana başlıkta toplanmıştır: 1. Hay­van masalları (Pança Tantra, Aisopos masalları); 2. asü masallar (olağanüs­tü masallar, gerçekçi masallar);3. gül­dürücü hikâyeler, nükteli fıkralar, ya­lanlamalar (yalanlamalı masallar); 4. zincirlemeli masallar.

Masalların Kaynakları

Masallar üstünde çalışma yapan uz­manlar masalların kaynakları konu­sunda farklı görüşler ileri sürmüşler­dir. Kimi araştırmacılar, masal ile mi­toloji arasındaki benzerlikten yola çı­karak, masalların eski mitlerden kay­naklandığım belirtirler, kimi araştır­macılar da Hindistan, Yunanistan gi­bi merkezleri masalların kaynakları olarak gösterirler. Bir başka araştır­macı grubu da masalları ilkel yaşamın kalıntıları olarak değerlendirerek ma­salların, kavimlerin ilkel dönemlerin­de oluştuğunu söyler.

Dünya Masalları

Bütün dünya uluslarının sözlü gelene­ğinde masal adı verdiğimiz türün pek çok örnekleri görülür. Anlatma yoluy­la kuşaktan kuşağa geçen masalların kalıcı olmasını sağlamak üzere halk­bilimciler masal derleme işine girişmişlerdir. Ancak derleyicilerin yapıt­larım incelediğimizde, bazılarının, dinledikleri masalları, dil ve anlatım özelliklerine dokunmadan yayımladık­larını, bazılarmınsa masalları yeni­den yazdıklarını görürüz. Dünya ede­biyatlarında masal çalışmalarıyla ün yapan yazarlar arasında Fransız Charles Perrault (1628-1703; Geçmiş Zaman Masalları [Les Contes de ma mere L’Oye, 1697]), Alman Grimm kardeşler (jacob Grimm, 1785-1863; Wilhelm Grimm, 1786-1859; Kinderund Hausmârchen [Çocuk ve Yuva Masalları, 1812-1815]), DanimarkalI Hans Christian Andersen (1805-1875; Masallar, 1835-1872) özellikle azala­bilir.

Türk Masalları

Türk halk edebiyatında (sözlü gele­nekte) pek çok masal örneği vardır. Özellikle, yazının yaygınlaşmadığı, eğ­lencelerin topluca yapıldığı kırsal ke­simlerde masal yaratma ve anlatma bir gelenekti. Günümüzde de Anado­lu’nun kimi yörelerinde masal anlat­ma geleneği canlılığım korumaktadır. Türk masallarıyla ügüi en eski bügi- ler Mevlana Celaleddin Rumi’nin ya­pıtlarında yer alır. XIV. yy’da Mesut bin Ahmet (Kul Mesut)Pança Tantra’ yı (arapçası olan Kelile veDimne’den), Abdi adlı bir yazar da Binbirgece Ma- sallan’m (El Leyle ve Leyle) türkçe- ye çevirmişlerdir. Ayrıca Ferec Badeşşidde, Tutiname, Kırk Vezir Hikâ­yeleri de çeşitli tarihlerde türkçeye çevrilmiş ve çok okunmuştur. Osmanlı İmparatorluğu döneminde doğrudan doğruya halk ağzmdan derlenerek hazırlanan masal kitabı, Bil­lur Köşk adını taşır. Bu kitapta yer alan masalların ne zaman, kimden ve kimin tarafından derlendiği belli de­ğildir.

Türk masallarım bilimsel bir anlayış­la derleyip yayımlayan Macar türko- loğu İ. Kunos oldu (XIX. yy’ın sonu). Öte yandan, F. Giese, G. Jacob, T. Menzel de Türk masallarını derleyip yayımladılar.

Türkçede masal konusunda ilk kitap, adı K.D. kısaltmasıyla gösterüen bir yazara aittir: Türk Masalları (1912-1913).

Türkçülük akımının önderi Ziya Gökalp, Küçük Mecmua’da ‘‘Masalları Nasıl Toplamalı” (1922) başlıklı bir yazı yayımlayarak Türk masallarının derlenmesi konusunda izlenmesi gere­ken yolu gösterdi. Ne var ki, kendi derlediği masal metinlerini birtakım değiştirme ve eklemelerle yemden ya­zarak yayımladı (Altın Işık, 1923). Cumhuriyetten sonra masal derleme ve çalışmalarında Halkevleri ile üni­versitelerin önemli katkıları oldu. Ma­sal yayınlarında araştırmacıların iki ayrı yol izledikleri dikkati çekti. Bir bölüm araştırmacı derledikleri masal­lar üstünde konu, dil ve anlatım açı­smdan birtakım değişiklikler yaptılar, ayrıca masalların nereden, ne zaman, kimden ve kim tarafından derlendiği konusunda bügi vermediler (Eflatun Cem Güney, Tahir Alangu, Naki Te- zel). Bir bölüm derleyici de yayımla­dıkları masallar üstünde herhangi bir değiştirme yapma yoluna gitmeyip, anlatıcının dil ve anlatım biçimiyle vermeyi yeğledüer (Pertev Naüî Boratav, Mehmet Tuğrul, Saim Sakaoğlu, Bilge Seyidoğlu, Umay Günay, vb.). Ayrıca Pertev Nailî Boratav ile Wol- fram Eberhard2 500 Türk masalı üs­tünde çalışarak 378 masal tipi sapta­dılar (Typen türkischer Volksmaer- chen [Türk Masalları Katalogu,1953]).

Masalların Yapısı

Masalların, özellikle de olağanüstü masalların yapısı, birçok filolog ve edebiyat tarihçisi tarafından incelenmiş, masaldaki anlatının dayandığı evrensel kurgu ortaya çıkarılmaya ça­lışılmıştı ama masal incelemesinde yöntemsel açıdan bir bütünlük sağla­namamıştı. Rus halkbilimcisi ve dilbi­limcisi Vladimir Propp, 1928’de ya­yımladığı Morfologiya Skazki (Masa­lın Biçimbilimi) adlı yapıtıyla, kendin­den önceki masal incelemecilerinin bı­raktıkları yöntemsel boşlukları dol­durdu. Bu yapıtta, A. N. Afanasyev’ in derlediği olağanüstü Rus halk ma­sallarını inceleme konusu olarak se­çen Propp, yaptiğı çözümleme ve sınıf­landırmalarla olağanüstü masalların kaynaklandığı temel yapıyı belirledi. Propp’a göre, görünüşte son derece çeşitli olan olağanüstü masallar, kişilerin, işlev diye adlandırüan belli sa­yıda eylemleri üstünde eklemlenerek oluşuyordu. Bir başka deyişle, kişile­rin masaldan masala değişiklik göste­ren özellikleri altmda, değişmeden ka­lan eylemleri, işlevleri vardı. Propp, yaptığı çözümleme sonucunda 31 iş­lev saptadı (sözgelimi, uzaklaşma, ya­sağı çiğneme, soruşturma, çatışma, güç işi başarma, tanınma, cezalandır­ma, evlenme).

Propp, ayrıca, bu işlevlerin 7 kişi çev­resinde dağılım gösterdiğini de belir­ledi: Saldırgan; bağışçı; yardımcı; prenses; gönderen; kahraman; düzme­ce kahraman.

Propp, yapıtının sonunda masal türü­nün birbirini bütünleven iki tanımlamasını yapar: İşlevlerin birbirini izle­mesine göre yapılan tanımlama; 7 ki­şinin varlığına göre yapılan tanımla­ma.

Propp’un olağanüstü masallara ilişkin bu çalışması yıllar sonra Batı dilleri­ne çevrilmiş ve yöntem açısından ma­sal çözümlemelerinin yam sıra, genel anlatı çözümleme tekniklerine de ön­cülük etmiştir. Olağanüstü masallar ayrıca psikana­lizin de inceleme konusu olmuş ve bazı psikanaliz uzmanlan, masalın,dü dü­zeyine aktardığı şeyin, anlatıcının ai­lesiyle arasındaki bilinçaltı bağıntılar olduğunu belirtmiştir.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Comments

  1. çok eğidici bilgiler var güzel bir sayfa yalnız yazılar biraz daha büyük olursa iyi olur

    1. Daha büyük derken sanırım yazı puntosunu kastettin, Yazı büyüklüğünü tarayıcınızın ayarlar kısmından siz ayarlayabiliyorsunuz, sitede standart yazı büyüklüğü kullanılıyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.