İrlanda Ekonomisi

İRLANDA CUMHURİYETİ (EİRE) EKONOMİSİ

Doğumla çoğalmanın dengeleyemediği dış göç (her yıl 30.000 genç İrlandalı ülkeden göçmektedir), İr­landa iktisadının zayıflığını açıklar. Başlıca kaynak tarımdır (1992’de et­kin nüfusun % 15’i tarımda çalış­maktaydı). Tarımın en başta gelen özellikleri, tarım işletmelerinin küçüklüğü, hâlâ karasaban kullanmada direnme ve İngiliz pazarına bağımlı­lıktır. Bu koşullarda, kırsal yaşam güçtür. Adanın batısındaki dağlar­da, köylüler geçmişte kendilerine sı­ğınak hizmeti gören daracık ve ve­rimsiz topraklarda temel besin tarımı uygulamayı günümüzde de sürdü­rürler. Bununla birlikte, kooperatif­ler bunları yalnızlıklarından yavaş yavaş kurtarmaktadır. Daha verimli olmaları nedeniyle işlenmiş toprak­lara ancak iç kesimin doğusunda rastlanır. Her yerde mixed-farming (ta­rım ve hayvancılık bir arada) uygula­nırsa da, neredeyse sürekli ot bitme­sini sağlayan doğal koşullar hayvan­cılık için daha elverişlidir. İktisatta, et ve süt üretimi sağlanan büyükbaş hayvancılık ağırlıktadır. İç kesimler­deki daha bitek ovalar otlak bölgele­ridir; daha yoksul kesimlerde çoğun­lukla koyun yetiştirilir; domuzlar çiftlikler ve süthanelerdeki artıklarla beslenirler. Tarım gelirinin üçte iki­sini sağlayan hayvancılık, canlı bir dış satım olanağı yaratır: İngiliz paza­rında kolayca alıcı bulan canlı hay­van, süt, tereyağı, yumurta, et.

Ekili alanlar toprakların % 17’sini kaplar; bunun da % 45’i salt yulafa ayrılmıştır. Doğudaki daha bol güneş alan verimli topraklarda buğday ve arpa yetişir. Bir zamanlar ana besin kaynağı olan geleneksel patates tarı­mı, günümüzde ekili alanların dörtte birini kaplar. Keten üretimi son dere­ce gerilemiş, şekerpancarı üretimin­deyse büyük gelişmeler olmuştur. İrlanda Cumhuriyeti tarımı, verim al­ma konusunda gözle görülür bir iler­leme içindedir. A.E.T’na giriş, toplu­luğun uyguladığı daha yüksek fiyat­lar nedeniyle, hayvancılık ürünleri­nin satışına ilgi çekici boyutlar ka­zandırmıştır. Sanayi kesimi, doğal kaynaklar bakımından özellikle enerji alanında yetersiz bir gelişme­nin acısını çekmektedir. Gerçekten de, madenci köylülerin çalıştığı Castlecomer antrasit havzası dışında, elektriğin önemli bölümü modem makinelerle sanayi alanında işletilen turbalıklardan gelir; büyük bir bölü­mü Shannon barajından sağlanan hidroelektrik enerji, toplam enerji­nin ancak % 20’sini karşılar; fuel-oil ile çalışan santralların yapımına yönelinmiştir.

Son derece dağınık olan geleneksel etkinlikler, tarım ürünlerinin işlen­mesine dayanır: Süthaneler; et. sana­yisi; şeker fabrikaları; İrlanda Cumhuriyeti’nin dünyanın en büyük dış satımcısı olduğu viski ve bira damıtım merkezleri; deri, keten, yün işle­meciliği tesisleri. Hükümetin hazır­ladığı kalkınma planlarının etkisiyle özendirilen yabancı yatırımlar saye­sinde, sanayi köklü bir değişiklik ge­çirmektedir. İşlenmiş ürünlere olan iç gereksinimi karşılamak ve dış göçü durdurmak için yeni iş alanları yara­tılmaya çalışılmıştır. Başlangıçta da­ğınıklık savunulurken, kırsal özellik­lerinden sıyrılamamış batı bölgesin­de bir kalkınma merkezi yaratmak için, sanayileşme çabaları, Water­ford, Cork, Dublin ve özellikle Shan­non havalimanı çevresinde yoğun­laştırılmıştır. Burada hafif makine sa­nayisi, elektrik ve elektronik aygıt fabrikaları vardır. Öbür modern sa­nayi kolları (otomobil montajı, tarım araçları, alüminyum, gübre) Dub­lin’e ve bir petrol rafinerisinin de bu­lunduğu Cork’a yerleştirilmiştir. Üretimdeki yüksek artışa karşın, so­runlar çözülmüş olmaktan uzaktır; özellikle işsiz sayısı hâlâ yüksektir (1992’de toplam etkin nüfusun % 15’i).

Sanayileşme atılımları, İrlanda Cumhuriyeti’nin mali dengesini sağlama­sında yeterli olmamıştır. Ticaret den­gesi açığı yüksektir ve dış ticaret İngi­liz gemileri aracılığıyla Dublin lima­nından, özellikle Ingiltere’yle yapı­lır. Ülke tarım ürünleri satar; taş kö­mürü ve işlenmemiş ürünler satın alır. İrlanda Cumhuriyeti ticaret açı­ğını kapatabilmek için, özellikle son zamanlarda gelişen turizme dayan­mak zorundadır. Bu arada Dublin’de uluslararası finans kuruluşu Custom House Docks’un kurulmasının, 1999 sonuna kadar kenti Avrupa’nın ulus­lararası finans merkezlerinden birine dönüştüreceği umulmaktadır.

KUZEY İRLANDA (ULSTER) EKONOMİSİ. İrlan­da adasının en kalabalık ve en zengin kesimidir. Bu nemli ülke büyük ölçü­de hayvancılığa ayrılmıştır; ürünler İngiltere’ye gönderilir. Küçük toprak sahibi köylüler keten ekimini bıraka­rak büyükbaş hayvan yetiştiriciliğine yönelmişlerdir. Ama en canlı alan, dokuma kesiminden destek alan sa­nayidir. Öte yandan, sanayi, yerli ma­den kaynakları (kömür, demir) ya da Kuzey İrlanda’nın yalnızca 23 km’lik bir boğazla ayrılığı İngiltere’den ge­len yakıt sayesinde gelişmiştir. Pro­testan İskoç göçmenlerinin etkisiyle gelişen ve uzun süre kırsal kesimde dağınık halde bulunan pamuk ve özellikle keten işçiliği, hammaddele­rin sağladığı Belfast limanı çevresin­de yoğunlaşır.

Ülkedeki sanayi etkinliklerinin pek çoğu da Kuzey İrlanda’nın merkezi olan Belfast’ta toplanmıştır (gemi ya­pımı, İngiltere’de Clyde ve Tyne’in ardından üçüncü sırada yer alır); ama, bu eski sanayi kollan yeni iş alanları yaratmamakta, işsizlik de sürmektedir. Bu nedenle Kuzey İr­landa yabancı şirketlerin ilgisini çek­meye ve yeni sanayi alanları (uçak ya­pımı, makine yapımı, sentetik kumaş dokumacılığı) açmaya çalışmakta­dır. Yakın dönemdeki karışıklıklar, iktisadi kalkınmayı güçleştirmiştir.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.