Katip Çelebi Hayatı ve Başlıca Eserlerinin Özellikleri

Türk bilgini (İstanbul, 1609-İstanbul 1657).

Asıl adı Mustafa olan ve Hacı Halife, Hacı Kalfa adlarıyla da tanınan Kâ­tip Çelebi, 1620’de babasıyla birlikte Tercan seferine, 1626’da da Bağdat seferine katıldı.Dönüşünde (1627) sü­vari mukabelecisi (askerlik yoklama­sını yapan kimse) oldu. İstanbul’a ge­lerek Kadızade’nin derslerini izledi (1628-1629). Hüsrev Paşa ile Hemedan ve Bağdat seferlerinde bulunarak ordu defterlerini .tuttu. Başta Murat IV’ün Revan seferi (1634-1635) olmak üzere çeşitli seferlerde bulunduktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Dö­nemin hocalarından ders alarak bil­gisini genişleten Kâtip Çelebi, verdi­ği derslerin yam sıra kendisini bilim­sel çalışmalara adadı. Takvim-üt- Tevarih adlı yapıtıyla şeyhülis­lam İbrahim Efendi’nin desteğini kazanarak, ikinci halifeliğe atandı (1648).

Kâtip Çelebi, Osmanlı bilim tarihinde, dinsel bilimlerin dışında bibliyograf­ya, coğrafya, toplumbilim gibi alanla­ra yönelen ilk bilginlerdendir. Arap­ça ve farsçanın yanında latince, fran- sızca kaynaklardan yararlanması, ona geniş bir bakış açısı sağlamış, böylece ilgi alanını genişletmiştir. Ça­lışmalarında kaynak kullanırken, fiş­leme yaparken bilimsellikten ayrılma­mış, anlatımın süsünden çok anlattı­ğına önem vermiştir

Başlıca Eserlerinin Özellikleri

Fezleke Ahval-ül-Ahyar fi İlm-it-Tarih ve’l Ahbar (Haberler Tarihinde Er­demli Kimselerin Halleri Üstüne Özet) arapçadır ve Fezleke (Özet) adıyla ta­nınır; bir peygamberler ve hükümdar­lar tarihi olan bu yapıta, 1592-1654 yılları arasındaki olayları ekleyen bir türkçe Zeyl (Ek) yazmıştır. 1656’da yazdığı Tuhfet ül Kibar fi Esfar-ül Bi- har (Deniz Seferleri Üstüne Uluların Armağanı) 1645’te başlayan Girit se­ferlerinden 1656’ya kadar geçen olay­ları anlatır. 1728’de basılan bu yapı­tın bazı bölümleri İngilizce ve fransız- caya çevrilmiştir. Kâtip Çelebi’nin Ba­tı dillerine çevrilmiş bir başka yapıtı da Takvim üt-Tevarih’tir (Tarihlerin Kronolojisi); bu kitapta Adem peygam­berden 1648’e dek geçen olayların kronolojisi yer alır. Çeşitli ülkelerin yönetimlerinin, Osmanlılarla ilişkile­rinin incelendiği İrşad ül-Hayara ila Tarih-il-Yunan ve’n Nasara (Yunan ve Hıristiyan Tarihi Hakkında Doğrula­rı Gösterme) adlı kitabında, İslam ta­rihlerinde Avrupa ülkeleri konusun­daki yanlışları düzeltmiştir. 1649’da yazdığı Sulem-ül-Vusûl ila Tabakat-il Fuhûl (Büyük Adamların Yaşam öykülerine Ulaşmak İçin Merdiven) arap­ça yaşamöyküsü yapıtıdır; kendi ya- şamöyküsünü de içerir. Kâtip Çelebi’nin coğrafya alanındaki ünlü yapıtı Cihaıuıüma (Evreni Göste­ren [Kitap]) dünyanın yuvarlaklığın­dan, çeşitli ülkelerin coğrafyasından söz etmektedir; Mercator’un çalışma­larından ve başka kaynaklardan ya­rarlanarak hazırlanan bu yapıt ta­mamlanamamıştır (basımı:l732). Keşf- üz-Zunun adıyla tanınan Keşf-üz- Zunun an Esami’l-Kütüb ve’l Fihıûn (Bilim ve Kitap Adlarından Sanıların Kaldırılması) adlı yapıtı 15 000’e ya­kın kitabın ve 10 000’e yakın yazarın adından söz eden bir bibliyografya ya­pıtıdır. İlk iki cildi Leipzig’de, öbürle­ri Londra’da olmak üzere latince çe­virisiyle basılan (1835-1858) yapıt, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da yayımlanmıştır (1941-1943). Düstûr-ül Amel li İslah-il Halel (Bozuklukları Dü­zeltmek İçin Yapılacak İşlerin Kura­lı) devlet bütçesi ve gelir-gider duru­munu araştırır. 1656’da yazılan Mizanül Nak fi îhtiyar-il-Ahak (En Doğruyu Seçmede Gerçek Ölçü) ise ki­mi konulan pozitif bilimlerle açıkla­mak üzere yazılmıştır.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.