Libya Ekonomisi

İlk petrol yataklarının 1959’da bu­lunduğu ve Büyük Sirt körfezi çevre­sinde Bir Zelten’de (Zelten Kuyusu) işletilmeye başlandığı Libya’da, kırk kadar şirketin katıldığı üretim hızla arttı; bu gelişme Libya’nın en iyi müşterisi olan Avrupa’nın ülkeye ya­kın olmasından ve Süveyş kanalının kapanmasından da yararlandı. Üre­tim 1962’de 8 milyon’dan 1968’de 126 milyon’a, 1970’te de 170 milyon’a çıktı. 1973’te dünyadaki genel petrol bunalımına bağlı olarak ve 30 yıl Libya petrol rezervlerini koruyabilmek için, Kaddafi şirketler “kartel”inden üretimi düşürmelerini iste­di; bunun üstüne üretim 110 milyon’dan 80 milyon’a düştü. Ama Bingazi ve Trablusgarp kıyıları açıkla­rında yeni yataklar bulunup işletil­meye başlanmasıyla (1989), petrol ülkenin başlıca gelir kaynağı (1991’de toplam dışsatımın %98’i) olmayı sürdürdü.

Devletin aşamalı olarak üretim dene­timini üstlendiği petrol, beş boru hattıyla, Akdeniz kıyısına yerleştirilen ve en önemlileri Sider ve Marsa el Brega olan terminallere gönderilir. Üretim boyutları aynı biçimde çok geniş olan doğal gaz, Ispanya’ya ve İtalya’ya gönderilmeden önce Marsa el Brega’da sıvılaştırılır.

1959’da 35 dolar olan kişi başına yıl­lık gelir, 1966’da 250 dolara, 1973’te 1000 dolara, 1991’de 5 600 dolara çı­karken, petrol, Libya’nın en zengin Afrika ülkesi haline gelmesini sağla­dı; ama sanayileşmeyi engelledi; tarı­mın da bir ölçüde gerilemesine yol açtı; gelirlerin büyük bölümü, tüke­tim gereksinmesine yönelik dışalım­lara ayrılabilirdi ama, bu gelirlerin yardımıyla Libya devleti, yönetim, teknik ve kültür alanlarında önemli atılımlarda bulunarak, 1969’da % 90’a yakını hâlâ okuma-yazma bil­meyen Libya nüfusunun günümüz­de gerek ilk ve orta, gerek yüksek öğ­renim düzeyinde (Trablusgarp ve Bingazi üniversiteleri) birçok okula kavuşmasına özen gösterdi.

Libya hükümeti, tarımı geliştirerek ve geniş sanayileşme projeleri ortaya atarak “petrol-sonrası” dönem için de hazırlık yapma eğilimini sürdür­mektedir. Her şeyden önce ticari ürünlerin (turunçgiller, üzüm, tü­tün) yetiştirilmesine önayak olan İtal­yan sömürge yönetimi sırasında ge­leneksel yapısı ve üretim biçimleri bozulan tarım yavaş yavaş eski orta­mına kavuşturulmuştur. Trablus bölgesinde tarımın (tahıl, zeytin ağaçları) yaygın olmasına karşılık, Sirenaik’te başlıca geçim kaynağını hayvancılık oluşturur; Fizan’daki va­halardaysa hurma ve sebze yetiştiri­lir. Bununla birlikte, iklim koşulları­na göre değişen ve petrol kuyuların­da çalışmaya giden köylülerin bir ya­na bıraktığı tarım, ülke gereksinme­sini karşılamada yetersizdir ve belli- başlı üretim dallarında gerileme ha­lindedir; Zeytin; yerfıstığı; keneotu. Hayvancılık göçebe ya da yarı göçebe Libyalıların % 30’unun geçimini sağ­lar; ayrıca deri ve yün dışsatımına olanak verir.

Günümüzde petrolden sağlanan ge­lirle, dışardan bol miktarda buğday, et, yumurta, süt, çay satın alınabili­yorsa da hükümet, makineleşme, ba­raj yapımı (Kufra, Tavurga) sayesin­de sulanabilen toprakların genişletil­mesiyle, oldukça önemli yeraltı su ör­tüsünden yararlanılmasıyla (Kufra bölgesi suyunu Sirenaik kıyılarına ulaştırmak için girişilen dev sulama tesislerinin birinin kolu 1984’te, İkin­cisi 1991’de hizmete girmiştir), besin sanayisinin (süthaneler) kurulmasıy­la, gene de tarımın gelişmesine ağır­lık vermektedir. Sanayi ancak bazı el sanatları üreti­minden (halı, çeşitli dokumalar), yer­li ürünlerin işlenmesinden (tabakha­neler, yağ fabrikaları, vb.) ve inşaat sanayisinden (çimento fabrikaları) oluşur. Ama bu, Libya’nın, kalkınma planında öngörülen büyük sanayi projelerini gerçekleştirinceye kadar var olacak geçici bir durumdur. Lib­ya, özellikle 1974’te hizmete açılan Trablusgarp rafinerisi gibi beş rafine­riyle, petrol üretiminin yarısını kendi arıtmak isteğindedir; ayrıca çok bü­yük demir filizi rezervleri sayesinde (ülkenin gelecekteki büyük sanayi merkezlerinden biri olan Misurata demir-çelik tesisi) petrokimya ve de- mir-çelik alanlarında büyük bir ağır sanayi kurma tasarıları hazırlamıştır. Bu tasarıların gerçekleşmesi için ge­rekli para bulunmakla birlikte, önemli işgücü ve eleman eksikliği sürmekte, bu yüzden de Libya sana­yisi, henüz kapasitesinin % 50’siyle üretim yapabilmektedir.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.