İzlanda Ekonomisi

Maden kaynaklarının yokluğuna ve besin maddelerinin üçte ikisinin dı­şardan alınması zorunluğuna karşın, İzlanda halkının yaşama düzeyi oldukça yüksektir. Bu refahın nedenle­rinden biri, İkinci Dünya savaşı sıra­sında adaya Müttefik kuvvetlerinin yaptığı yatırımlar ve Keflavik askeri üssüne (bu üs A.B.D’nin yönetimin­dedir) ödenen kiradır. Ama son yıl­larda enflasyon oranının sürekli yük­selmesi, bu refahı tehdit etmeye baş­lamıştır.

İklim koşullarının elverişsizliği ne­deniyle tarım yapılamaz. Toprakla­rın beşte birinin çayırlar ve otlaklarla kaplı olmasından dolayı yaygın, ama gelişmiş bir hayvancılık yapılır. Vol­kanik kaynaklardan çıkan sıcak su­larla ısıtılan seralarda sebze ve mey­ve yetiştiriciliği oldukça gelişmiştir. İktisat tümüyle, dış satımın % 97’sini oluşturan balıkçılığa bağlıdır. Kuzey Buz Denizi’nin ısınması ringa balığı sürülerinin çoğalmasına yol açmış­tır; ama bu üründe yıldan yıla büyük değişmeler görülür. Modern teknik­lerin uygulanmasıyla avlanan balık miktarı (ringa, morina, balina) 1,5 milyon tonu (1992) aşmıştır. İzlandalı balıkçılarla İngiliz balıkçılar arasındaki rekabet, bu etkinlik alanının İzlanda için ne kadar önem taşıdığını belirtmeye yeter. İzlanda hükümeti karasularını önce 90, ar­dından 200 mile çıkararak, aradaki çatışmaya müdahale etmek zorunda kalmıştır.

İzlanda Balina işleme istasyonu

İzlanda’daki fiyortlardan birinde kurulmuş olan bir balina işleme istasyonu

Balıkçılığa bağlı yan etkinlikler (ku­rutma, konserve, dondurma, tuzla­ma tesisleri; balık yağı fabrikaları; ar­tıkların una ve gübreye dönüştürülmesi) de oldukça önemlidir.

İzlanda pazarının geniş olmamasına karşın, sanayi donanımı gelişmekte­dir. Yün sanayisi hammaddeyi yerin­de işler (Akureyri’de dokuma fabrikaları). Önemli hidroelektrik kay­naklarından yararlanan bir alümin­yum fabrikası ile tüketim mallan üre­ten çok sayıda fabrika kurulmuştur. Etkin nüfusun büyük bölümünün (% 55) ticaret ve hizmetler kesiminde ça­lıştığı ülkede, gerek avlanan balık miktarının eskiye oranla azalmış ol­ması, gerek dünya pazarında balık ve balık ürünleri fiyatlarının düşmüş ol­ması, 1988’den bu yana, iktisadi bü­yümeyi önemli ölçüde etkilemiş, en­flasyon oranı da hızla yükselerek 1990’da % 25’i bulmuştur. 1990’dan bu yana hükümet enflasyonu düşür­mek ve bütçe açığını azaltmak için bir kemerleri sıkma siyaseti uygula­maktadır.

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.