Malebranche Hayatı ve Başlıca Yapıtları

Fransız felsefecisi Malebranche (Paris, 1638-Paris, 1715).

La Marche Koleji’nde felsefe ve Sorbonne’da tanrıbilim okuduktan sonra Oratoire tarikatına giren Nicolas de Malebranche’m, Descartes’ın Traite de l’homme (İnsan Üstüne İnceleme) adlı yapıtını okuması felsefeye kesin­likle yönelmesine yol açtı. 1674’te sis­teminin temel düşüncelerini kapsayan De la reeherehe de la verile’yi (Haki­katin Araştırılması Üstüne) ve Eclaircissements’ı (Açıklamalar) yayımladı. Conversations metaphysiques et ehretiennes’de (Metafiziksel ve Hıristiyanca Konuşmalar. 1676) bu düşüncele­rini daha belirginleştirdi ve ilk kita­bının yol açtığı eleştirileri yanıtladı. Daha sonra büyük bir yazar olduğu­nu gösteren bir dizi yapıt yayımladı.

Descartes’ın  İzleyicisi

Malebranche. Descartes’m izleyicisiydi ve ruhu yalnızca düşünceye, be­deni de yerkaplama ve harekete indir­geyen descartescı felsefe çerçevesi içinde çok güç bir sorunu, yani ruh ile bedenin birliği sorununu çözmeye ça­lıştı. Katısıksız bir düşünce, katışıksız bir makineyi nasıl harekete geçirebi­lir ve bu makine en küçük bir düşün­cenin bile nasıl nedeni olabilir? Descartes. “çok kesin ve çok apaçık bir deneyim” diyerek, bu birliği yalnızca kabul ediyor, ama açıklamıyordu. Ma­lebranche ise, bu ikiciliği sonuna ka­dar götürdü. Ona göre, beden ile ruh arasında hiçbir nedensellik bağıntısı yoktur. “Yalnızca Tanrı gerçek ne­dendir”. Yaratıkların eylemleri, Tanrı’yı, bedenin belli bir hareketi söz ko­nusu olduğunda ruhta belli bir algı, ya da ruhun belli bir isteği dolayısıyla be­dende belli bir hareket yaratmaya yö­nelten bahane nedenlerdir. Sözgelimi, kolumu kaldırmak istediğimde (fikir, istek), bedenimde buna denk düşen bir hareketin ortaya çıktığını görürüm ve bunun nedeninin de kendim oldu­ğunu sanırım ve yanılırım. Böylece, Tanrı’mn ayarladığı sürekli bir bağın­tıyı. gerçek bir nedensellikle karıştı­rırım.

Deneyimcilerin Atası

Bunun sonucu olarak, dış dünya konu­sundaki bütün bilgilerimiz, bize, doğ­rudan doğruya Tanrfnın kendisinden gelir ve ruh Tanrı’yla içlen bağlantı­lıdır. Malebranche’ın ünlü “her şeyi Tanrı’da görme” savı işte budur. Ru­hun Tanrı’yla doğrudan doğruya bir­lik halinde^bulunmasından ötürü, her şeyi Tanrı’da görürüz, her bilgi Tanrı’dan gelir. Fizikçinin ya da matema­tikçinin dikkati, Tanrı’mn, doğruyu gösterip onun düşüncesini aydınlata­rak yerine getirdiği bir duaya benzer. İnsan aklı tanrısal sözle özdeştir. Descartesçı neden kavramının eleşti­rilmesi çok ileri gider ve Malebranche’ı deneyimlerin doğrudan atası du­rumuna getirir. Gerçekten de, olaylar arasında, değişmez ilintilerden (ya da yasalardan) başka şey görmeyiz. Öte yandan, bilimler doğanın yasalarını araştırmakla yetinirken, nedenlerin bilgisini yalnızca Tanrı’ya, yani meta­fiziğe veren Malebranche, birdenbire ilk pozitivist olarak ortaya çıktı.

Başlıca Yapıtları

De la reeherehe de la verite (Hakika­tin AraştınlmasıÜstüne,1674); Eclaircissements (Açıklamalar, 1674); Conversations metaphysiques et chretiennes (Metafiziksel ve Hıristiyanca Konuşmalar, 1676); Traite de la nature et de la grâce (Doğa ve Tan­rı Yardımı Üstüne İnceleme, 1680); Meditations metaphysiques et chre­tiennes (Metafiziksel ve Hıristiyanca Düşünüşler, 1683); Traite de morale (Ahlak Üstüne İnceleme, 1684); Entretiens suriametaphysique et la religion (Metafizik ve Din Üstüne Gö­rüşmeler, 1688); Traite de l’amour de Dieu (Tanrı Sevgisi Üstüne İnceleme, 1697); Entretiens d’un philosophe chretien et d’un philosophe chinois sur l’existence de Dieu (Bir Hıristiyan Felsefeci ile Bir Çinli Felsefecinin Tanrı’mn Varlığı Üstüne Görüşmele­ri, 1708); Reponses de Malebranche â Arnauld (Malebranche’m Arnauld’ ya Yanıtları. 1709); Reflexions sur la premonition physique (Fiziksel Önse­zi Üstüne Düşünceler, 1715).

Hadi Paylaş!Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Share on RedditPin on Pinterest

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.